Bir Gün Bir Cümlede “Ekiptensin” Dediğinde…

Bir Gün Bir Cümlede “Ekiptensin” Dediğinde…

Çalışma hayatım 1996’da başladı. 1996’dan 2010 yılına kadar çeşitli kurumlarda çalıştım. O yıllarda çok güzel anılarım olduğu gibi hiç hatırlamak istemediklerim de oldu. Kadın-erkek, karı-koca, genç-yaşlı işverenlerle çalıştım. İçlerinde hakkını yiyemeyeceğim, çok sevdiğim ve kendilerini anarken hâlâ gözlerimin ışıldadığı işverenler olsa da çoğunlukla “Ben Bilinci” içinde “Korku Kültürü” altında işverenlerle çalışmak zorunda kaldım.
….
Doğan Hoca’nın ofisi olduğundan habersiz gizli bir ilana başvuru yapmıştım. Görüşmeler sonrasında Doğan Hoca’yla tanıştım ve işe kabul edildim.
TV’lerden, yazdığı kitaplardan az çok Doğan Cüceloğlu’nu tanıyordum fakat nasıl biri olduğu hakkında bir bilgim yoktu. Yeni bir bilinmezliğe doğru heyecan ve merakla işbaşı yaptım. Fakat alışmak biraz zor oldu. Doğan Hoca diğer işverenler gibi değildi. Anlatması zor aslında, onunla aynı ortamda çalışarak, kurduğu iletişimi bire bir yaşamak gerekiyor.
Hocamla çalışmaya başladığımda oğlum Arda bir buçuk yaşındaydı. Onu bırakıp işe gitmek çok zor geliyordu. Anneliği ve iş yaşamını nasıl yürüteceğimi bilemiyordum. Onca stres altında çalıştıktan sonra iş hayatının yükü korkutuyordu beni.
Doğan Hocam o kadar sakin, nahif, güler yüzlüydü ki benim yükümü ilk günden hafifletmişti. Günler geçiyor, ben yeni işime yavaş yavaş alışıyordum. Doğan Hoca ofise geldikçe halimi hatırımı, Arda’yı, ailemi mutlaka sorardı. Bu da çok hoşuma giderdi. Çünkü sabahları “Günaydın” akşamları “İyi akşamlar” demeden yanımdan geçip giden işverenlerle çok çalıştığım için Doğan Hoca’nın kurduğu iletişim beni motive etmeye başlamıştı. Bir gün kurduğu bir cümlenin içinde “Ekiptensin,” dediği zaman çok düşündüm. Diğer işverenlerle aynı mesajı vermiyordu bana. Verdiği mesaj “İşini istekle, şevkle, elinden geldiğince yaparak bizimlesin,” diyordu, kendimi değerli hissettiriyordu. “Ben Bilinci” değil de “Biz Bilinci”yle çalışıyorduk ofiste. Bu da her gün diğer günlerden daha da istekle, şevkle ofisi açmama sebep oluyordu.
Zamanla ofis ikinci evim haline gelmeye başlamıştı. Sendromlu pazartesiler sendromsuz mutluluk veren pazartesiler olmuştu benim için. Günler geçiyor, ben iyiden iyiye alışıyordum. Bir gün Doğan Hoca’nın kitap çalışmalarıyla ilgili bir hata yaptım. Geçmişte “Korku Kültürü” altında çalışan biri olarak elim ayağım titredi; ne yapacağımı, durumu nasıl açıklayacağımı bilemiyordum. Ama bir şekilde bunu anlatmam lazımdı. Düşünüp durdum ve Doğan Hoca’nın sakinliğine sığınarak durumu anlattım. Hocam beni dikkatle dinledi ve “Bernacığım dürüst olduğun için teşekkür ederim. Bu büyük bir sorun değil, hallederiz, şöyle değil de böyle yaparız,” diyerek bana yol gösterdiğinde ne yapacağımı şaşırmış bir halde rahatlamaya başladım. Ekip olduğumuz için nasıl iş birliği yapılır yavaş yavaş bunu öğreniyordum sanırım. Geçmişte nasıl iş yükünü daha fazla üzerime alırsam kendimi kanıtlarım telaşındayken, meğer kendi sorumluluklarımın dışına çıkıp başkalarının da sorumluluklarını sırtlandığımdan mutsuzmuşum. Kimin işine sarılsam gün geçtikçe sırtımda taşıyamayacağım ağır bir yük oluşuyormuş meğerse. Üstelik işin sonunda kimse teşekkür etmiyordu, kimse “Hepimiz bir ekibiz, işin ucundan tutalım,” mesajı vermiyordu.
Yavaş yavaş hayatımda bazı değerlerin farkına varmama yardımcı oldu Doğan Hocam. Gün gelirdi beni arardı, “Abla bir iş var yapmamız gereken, sen ne diyorsun, sen varsan ben de varım,” derdi. Zaten benim yapmam gereken işi kapsayan bir sorumluluktu fakat arar sorardı yine de. “Ah hocam ben siz olmayınca ne yapacağım, nasıl çalışacağım?” derdim kendi kendime.
Zamanla kendimle konuşmaya başladım, onca çalıştığım insanı ve kendimi sorgulamaya başladım ve geçmişte kendime nasıl haksızlık yaptığımın farkına vardım. Çalışma saatlerim 09.00- 18.00 arasındaydı. Öğlen dinlenme saatim 12.00-13.00 arasıydı. Akşam saat 18.00 olduğunda çıkmamışsam hemen “Arda seni özlemiştir, sonra bana kızar, daha ne bekliyorsun,” deyip kocaman gülümsemesiyle beni eve gönderirdi. Ya da öğlen yemek saatimde beni ofiste gördüğünde “Yemek saati niye ofistesin?” deyip dışarı çıkıp hava almamı ve dinlenmemi sağlardı. Kar yağardı, beni arardı, “Berna okullar tatil edilmiş, bugün ofisi açmayalım, sen Arda’yla vakit geçir,” derdi.
Hatta vefatından bir gün önce kar yağıyordu, son kitabı Var mısın? için kitapları imzalayacaktı, ofiste buluşacaktık. Aradım Doğan Hocamı, “Berna kar yağıyor, bugün ben dışarı çıkmayacağım, sen de çıkma,” diyerek vedalaşmışız. Sömestr tatillerinde yine Arda’yla vakit geçirmem için bana izin verirdi. Arda’yı büyütürken çalışan anne vasfının yanında onun manevi desteklerinden dolayı ihtiyaç ânında (okul toplantıları, sağlık vb.) Arda’yla ilişkim aktifti. Hocam buna çok önem verirdi. Bu noktada da kendisine müteşekkirim.
Çalışan annelerin bu tarz sorunlarla nasıl baş ettiğini az çok çevremdeki yakınlarımdan duyuyordum. Bu motivasyonla sabahları nasıl işe geldiğimi, nasıl canla başla çalışıp elimden gelenin en iyisini yapmak için çaba sarf ettiğimi siz düşünün artık. Ben çalışma saatlerimin dışında çok mesailer verdiğim için bu durum garibime gidiyordu ilk zamanlar. Doğan Hocam ast-üst ilişkisinin ötesinde “insan insana” çalışma ortamı sunduğu için çalışma hayatında ilişkilerin nasıl yürütüldüğünü öğreniyordum. On yıldır Doğan Hocamla çalışma fırsatım oldu çok şükür. Kendimi her yönden inanılmaz şanslı ve zengin hissediyorum. Duygularım, düşüncelerim, iletişimim, hayata bakışım onun sayesinde zenginleşti, iyiye de kötüye de şükretmeyi hocamdan öğrendim. Hatalarımla nasıl yüzleşebileceğimi, ötekileştirmeden halden anlamayı, canın büyüğü küçüğü olmazı annesinden öğrenip bizlere de içtenliğiyle aktarırken bir ağaçla, sokakta gördüğüm bir kedinin halini hatırını sormayı hocamdan öğrendim. Benim için en önemli değerlerden biridir hakkaniyet, hocamla birlikte bunu daha iyi idrak etme şansını yakaladım.
Ondan öğrendiğim değerleri çocuğumun gözlerinin içine bakarak anlatır oldum. Zaman zaman geçmiş deneyimlerimi hatırlayarak “Buradaki işim son bulursa, bundan sonra farklı bir ortamda nasıl çalışırım?” diye düşündüğüm olurdu. Çünkü ben değerliydim; sorumluluklarımın, sınırlarımın bilincine varmaya başlamıştım. İnsan insana konuşarak iletişim kurmayı, dinlemeyi öğrenmiştim. Doğan Hocamın “Elinden gelenin en iyisini yap, şevkle yap,” sözünü elimden geldiğince yaşayarak uygulamaya çalışmayı öğrenmiştim. Doğan Hocamın bende bıraktığı değerlerin izini elimden geldiğince hayata aktarırken belki benim de bir can’a elim dokunursa ve o can’ın gözlerinin ışıldamasına sebep olursam ne mutlu bana. Hayatta dokunduklarımız ve geride bıraktığımız izlerle anılırız. Doğan Hocam hayata sunulan çok değerli bir armağandır.
Bana, aileme, çevreme dokunduğu ve bıraktığı izler için ona çok minnettarım. İyi ki ama iyi ki yollarımız kesişmiş.
İYİ Kİ kitabından – Berna Azamak
Bir 3 kişi, gülümseyen insanlar ve yazı görseli olabilir
Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Bugün iş odaklı, ciddi ve disiplin gerektiren konularla ilgili kararlar alabilirsiniz. Zamanınızı verimli bir şekilde kullanarak hedeflerinize ulaşabilirsiniz ancak detaylara odaklanmanız gerekebilir. Kendinizi ifade etmek konusunda net olmaya özen gösterin ve iletişimde dürüst ve açık olun. Enerjinizi doğru yönlendirdiğinizde güçlü adımlar atabilir ve önemli işler başarabilirsiniz. Aşk hayatınızda ise duygusal anlamda daha istikrarlı ve güvenilir bir durum olabilir.

KOVA BURCU YORUMU

Bugünün Venüs-Mars bağlantısı, haritanızın en dinamik iki açısını kesiyor, bu nedenle yaratıcı bir çabada başarılı olmak istiyorsanız, şimdi ona en iyi şansı vermenin tam zamanı. İnsanların fikirlerinize ne kadar açık olduklarına şaşırabilirsiniz.

BALIK BURCU YORUMU

Bugün duygusal olarak daha hassas olabilirsiniz. İnsanlarla iletişimdeki inceliğiniz sayesinde yanınızdakilere destek olabilir, onları rahatlatabilirsiniz. Ancak, kendi duygusal ihtiyaçlarınızı da göz ardı etmemelisiniz. İçsel dengeye odaklanmak ve kendinize zaman ayırmak için fırsatlar yaratın. Enerjinizi doğru yönlendirmek, hobilerinize zaman ayırmak veya rahatlama teknikleri kullanmak size iyi gelecektir. Kendinizi yeniden motive etmek için yapıcı düşüncelere odaklanın ve geleceğe umutla bakın.

YAZARLAR / Tümü
admin: hafta sonları gitmeli
2023-07-15 00:59:20
İlhan erdinç: Kaleminize sağlık👏👏👏
2023-02-23 09:35:47