GARİP

(11 yıllık eskimeyen bi yazı)

(son cümleyi yeni ekledim)

GARİP

tamamen Allah’ın tesadüfü işte, başka bişey diğil..

yahya kemal tutkunu dostum, canım abim yaşar çakır mekana çıkageldi dün, öğlen..

şarap sofrası kurduk derhal.. her mevsim bikez öğlen demlenmesi iyidir..

hem, bi başka büyük üstad mehmed kemal’e de bi fatiha göndermiş oluverdik.. kötü mü ettik??

hayır, iyi ettik, has ettik..

-”iyidir öğlen rakıları efendim”.

***

elinde epey bi kalınca yahya kemal kitabı vardı sevgili ağabeyimin.. çizmişti satır altlarını çoğunluk..

-”abi kuranı kerim olsa böyle taşımazsınız” dedim önce, gülüştük..

belli ki birlikte edebiyat sohbeti edesi var..

ehh, hakkını verdik, halleştik saatlerce..

-”getir al basayım kelamullahın / ne sen beni unut ne de ben seni”..

***

ne dedi misal?

-”yahya kemal bi şiirinde, tekbi sözcük için 5 sene beklemiş.. bulduğu sözcük, hayal edilen imiş.. onu bulana kadar şiiri bekletmiş biliyon mu gürselcim??”

-”bilmiyorum, ama doğrudur.. zamanında, yerini bulmayan tekbi sözcük için kitabını yakmayan adama şair denmez demişliğim, daha 1988’de yazmaya başladığım pencereye açılan sokak adlı kitabımı sırf bu nedenle 1989’da çöpe atmışlığım vardır”..

-”ne diyun la??”

***

-”türk şiiri benimle bitti demiş yahya kemal.. edebiyatçılara, boşuna benden sonrayı araştırmayın, ben herşeyi yazdım, bitti demiş.. ne ilginç di mi gürselcim??”

-”yok yahu, halt etmiş.. bunlar elbette büyük adamlar.. yatmaları sanat, kalkmaları sanat.. ama o kadar da diğil tabi.. musa musa da o kadar uzun boylu diğil.. ne alakası var”..

-”gerçi neyzen tevfik de bayaa bi dalga geçmiş yahya kemal’le.. ıkına ıkına yazdığın şiire / barbaros kıçını siliyor gibi.. biliyon di mi??”

-”hahahahahaha!!!!!’

***

bi başka edebiyat tutkunu, sevgili serdar ustaoğlu ağabeyim gelip katıldı sohbetimize bi zaman sonra.. kalemi guvvetlidir, göynü okyanustur, dünyalarda bi tanedir benim üçün..

derhal rakı koydu kendine abim, beni yerimden bile kaldırmadan..

ve girdi lafa bi ucundan, dersin bilirkişiyim, tööbe estafurullah..

-”yaa gürselciğim, bu meyanda ne demek.. sen bilirsin??”

-”abi valla tam bilemedim.. ömrümce kullandığım bi laf diğil ki bu”..

-”bu anlamda falan mıdır acaba??”

-”ehhh.. belki, aynı kulvarda demek olabilir mi abi”..

***

yaşar abim girdi gonuşuğa;

-”sanat musikimizde de var meyan tabiri.. onunla bi alakası var mıdır gürselcim??”

-”haa bak onu az buçuk biliyorum.. sanat müziği eserlerinde giriş bölümüne zemin denir, sonra nakarat, sonra meyan bölümü, sonra yine nakarat gelir.. meyan, bi perde tiz söylenen kısımdır”..

-”bak işte, bu meyanda derken, bu arada der gibi olunuyo sanki”

-”ne bilim yahu ben” ?

***

ozan yürekli dostum sedat murat bayrak çıkageldi sonra..

öğlen birası iyidir tabi..

yeni bi şiir yazmış hıyar, nasıl olmuş demeye gelmiş;

-”ben sana huş oldum

düşmanına puşt oldum

karındım kadından rahim

acındım bahtından kaim

ben sana eş oldum”..

kestim sözünü;

-”dur ula, dur.. orada bi yerde bismillahirrahmanirrahim tınısı hissettim.. ekle de bi daha oku bakim”

-”ben sana huş oldum

düşmanına puşt oldum

karındım kadından rahim

acındım bahtından kaim

bismillahirrahmanirrahim

ben sana eş oldum”..

-”bak ne güzel uydu oolum”

-”sağol gürselim”..

***

hiçbişey yapamadıysa masal’ımız bunu yaptı işte..

örneği sedat’tır direkt.. herif meğer gizli şairmiş yıllardır.. bi gece o’na silah zoruyla ”şiir gecesi” yaptık.. girmesi gereken o güzelim ”havayı” yakaladı kardeşim.. şiirlerini bi yayınevine gönderdi ansızın..

beğenildi tabi.. sıkı şiirler harbiden.. beğenmeyen pok yemiş..

15 güne kalmaz kitabı çıkıyo kitapsızın.. herşeyin bi yaraşanı var gardeşim..

***

en son muhasebe üstadı dostum, iki yakamın bi araya gelmeyişinin baş kahramanı bayram geldi katıldı muhabbete..

koşarak dolaptan bira ve duvardan bağlama alıp oturdu yanımıza kardeşim..

şehrimin en güzel türkülerinden garip’i okudu dertli dertli..

-”ben bi garip bülbül idim

sarpa tünedim

çırpınıp uçmaya

yoktur ganedim”..

***

ara verdi türküye..