Tiyatro

Çankaya Sahne “Othello”

Anadolu’nun kültür ve sanat başkenti Ankara’da tiyatro tutkunları, unutulmaz bir Shakespeare eseri olan “Othello” ile buluşmaya hazırlanıyor. Çankaya Sahne, 20 Kasım Pazartesi günü saat 20.00’de perdelerini İngiliz yazarın kaleminden çıkan bu unutulmaz trajediye açacak. Oyun, kıskançlığın, ihtirasın ve ihanetin karanlık labirentlerine giren karakterlerin hikayesini anlatıyor. Yönetmenliğini Nermin Uğur’un üstlendiği, İsmail Suat Öztürk tarafından uyarlanan ve Orhan Burian tarafından çevrilen bu etkileyici performans, seyircileri tutku dolu bir yolculuğa davet ediyor. Oyuncu kadrosunda Baran Taylan Yolalan, Burcu Özcan, İsmail Suat Öztürk, Kübra Özgün, Nadide Sıla Demircan, Oğuzhan Göksel, Taygun Sunar, ve Yaseri Şahbudak gibi deneyimli isimler bulunuyor.

Sanatseverler, Çankaya Sahne’nin salonunda bu büyülü oyunu izleyerek, Shakespeare’in evrensel temalarının ve insan doğasının derinliklerine inme fırsatı bulacaklar. Othello’nun karanlık ve duygusal atmosferi, sahnedeki performanslarla birleşerek unutulmaz bir tiyatro deneyimi sunmaya aday.

Oyun, seyircilere tutku, entrika ve trajedi dolu bir gece vadediyor. Ankara’nın kültür sanat sahnesine damgasını vuracak bu oyun için biletlerinizi şimdiden temin etmeyi unutmayın!

MEB Şura Ankara “Toz”

Zerrin Tekindor’un Eşsiz Performansı 25 Aralık’ta Meb Şura Salonu’nda!

Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun kalemiyle hayat bulan tek kişilik kadın oyunu “TOZ” ile seyircileri büyüleyici bir yolculuğa davet ediyor. Hira Tekindor’un yönetmenliğinde sahnelenen ve Zerrin Tekindor’un etkileyici performansıyla izleyici karşısına çıkan oyun, 25 Aralık Pazartesi günü saat 21.00’de Meb Şura Salonu’nda sahne alacak.

Oyun, büyük şehrin sokaklarında, apartman önlerinde büyüyen Handan’ın hikayesini anlatıyor. Güzeller güzeli ev kadını bir anne ve titiz, avukat bir babanın tek kızı olarak büyüyen Handan, içsel bir huzursuzlukla başa çıkmaya çalışırken, kendi yolunu bulma sürecini gözler önüne seriyor.

Zerrin Tekindor’un muazzam performansıyla izleyicilerin duygularına dokunan “TOZ”, kafasının ve kalbinin içini çeşitli seslerle dolduran Handan’ın çocukluktan yetişkinliğe uzanan hikayesini anlatıyor. Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun derin anlatımı ve Hira Tekindor’un yönetmenlik vizyonuyla birleşen bu oyun, 1960’lardan günümüze uzanan etkileyici bir anlatı sunuyor.

Sanatseverler, bu benzersiz tiyatro deneyimini yaşamak için 25 Aralık Pazartesi günü saat 21.00’de Meb Şura Salonu’nda yerini almalı. “TOZ”, Zerrin Tekindor’un performansıyla, seyircilere unutulmaz bir gece vadediyor.

Tiyatro Ciddibazlar “Sabit Efendi Yahut Tuvalet Kâğıdının Bilinmeyen Tarihçesi”

Ankara’nın renkli sahne hayatına yeni bir soluk getiren Nergiz Gösteri Merkezi, Batuhan Yalçın’ın kaleminden çıkan ve aynı zamanda yönetmenliğini üstlendiği “Sabit Efendi Yahut Tuvalet Kâğıdının Bilinmeyen Tarihçesi” adlı oyunu sahneleyecek. Komik ve düşündürücü bir hikayeye sahip olan oyun, 20 Kasım Pazartesi günü saat 20.00’de seyircisiyle buluşacak.

Sabit Efendi, basit matbaa işleriyle geçimini sağlayan bir karakterdir. Yeniden kitap basma hayali kuran Sabit Efendi, II. Meşrutiyet’in ilanı ile birlikte bu hayaline bir adım daha yaklaşır. Ancak, hayatı beklenmedik bir sürprizle karışır: Yıllardır aşık olduğu Vesna’nın hamile olduğunu öğrenir. Vesna’nın evlilik şartları Sabit Efendi’yi çaresiz bir duruma sokar ve matbaacılığı bırakarak tuvalet kâğıdı imalatına yönlendirir. Batuhan Yalçın’ın yazıp yönettiği oyunun başrollerini Batuhan Yalçın, Burçin Yalçın, Erdem Ulusal, Sedef Meral Özdemir, Elif Demir, ve Tutku Lâl Demirci paylaşıyor. Sahneledikleri esprili ve düşündürücü hikaye ile seyircilere keyifli bir tiyatro deneyimi sunmayı amaçlayan ekip, izleyicileri oyunun komik ve heyecan dolu dünyasına davet ediyor.

Ankara’nın sanatseverleri, bu eğlenceli oyunu izlemek için 20 Kasım Pazartesi günü Nergiz Gösteri Merkezi’nde buluşmalı. “Sabit Efendi Yahut Tuvalet Kâğıdının Bilinmeyen Tarihçesi”, tarih ve mizahı bir araya getirerek izleyicilere unutulmaz bir gece vaat ediyor.

Ankara DT “İki Kişilik Hırgür”

Ankara Devlet Tiyatrosu, seyircilerini Eugène lonesco’nun unutulmaz eseri “İki Kişilik Hırgür” ile buluşturuyor. Ülkü Tamer’in çevirisi ve Özgür Avcu’nun yönetmenliğiyle sahnelenecek bu absürd komedi, 21-25 Kasım tarihleri arasında her gün saat 16.30’da seyircisiyle buluşacak.

Oyun, iki ateş arasında, tarafsız bir bölgede bulunan bir adam ve bir kadının, dışarıdaki savaşa kayıtsız kalmayarak kendi savaşlarını devam ettirdikleri bir evrende geçiyor. Kabuklarına çekilmiş bu iki karakterin içsel savaşı giderek şiddetlenirken, dışarıdaki savaş da kapılarını çalmaya başlar. Eugène Ionesco’nun derin mizahıyla harmanlanan oyun, savaşın barışa tercih edildiği bir dünyada, insanlık trajedisine eşlik eden iki karakterin trajikomik hikayesini anlatıyor.

Oyuncu kadrosunda Özge Mirzalı, Hasan İrfan Buzcu, Mustafa Budak, Hüseyin Mert Ceylan ve Petek Ocakçı’nın yer aldığı bu güçlü performans, seyircilere unutulmaz bir tiyatro deneyimi yaşatmayı vadediyor. Oda Tiyatrosu’nda sahnelenecek oyun “İki Kişilik Hırgür”, absürd komedi severler için kaçırılmayacak bir fırsat.

Sanatseverler, bu eğlenceli ve düşündürücü oyunu izlemek için 21-25 Kasım tarihleri arasında her gün saat 16.30’da Ankara DT Oda Tiyatrosu’na davetlidir. “İki Kişilik Hırgür”, absürd komedinin zirvesinde bir tiyatro şöleni sunmaya hazırlanıyor.

Konser

CSO Ada Ankara/ Franz Liszt Chamber Orchestra

Franz Liszt Chamber Orchestra ve İstván Várdai, CSO Ada Ankara’da Muhteşem Bir Akşam Sunacak!

Ankara müzik sahnesine unutulmaz bir deneyim katmaya hazırlanan Franz Liszt Chamber Orchestra, 22 Kasım Çarşamba akşamı saat 20.00’de CSO Ada Ankara Ana Salon’da müzikseverlerle buluşacak. 60. kuruluş yılını kutlayan bu önde gelen oda orkestrası, dünyaca ünlü viyolonselci ve sanat yönetmeni István Várdai ile birlikte sahne alacak.

Martha Argerich, Sviatoslav Richter, Mstislav Rostropoviç, Isaac Stern gibi efsane müzisyenlerle bir araya gelmiş olan orkestra, bu kez Viyolonselci István Várdai ile işbirliği yapacak. Várdai, dünyanın dört bir yanında tanınan ve övgüyle karşılanan bir viyolonsel sanatçısı olarak biliniyor. Konser programında, Bartók’un “Romen Halk Dansları”, Liszt’in etkileyici eseri “Angelus”, Haydn’ın Viyolonsel Konçertosu ve Mendelssohn’un sevilen “İtalyan Senfonisi” gibi önemli eserler yer alacak. Bu muazzam yapıtlar, orkestranın eşsiz yorumu ve Várdai’nin virtüöz viyolonsel performansı ile CSO Ada Ankara Ana Salon’u büyüleyici bir müzik atmosferine dönüştürecek.

István Várdai’nin çaldığı 1673 yapımı Stradvarius Ex. du Pré-Harrell viyolonseli ise konserin ayrıcalıklı bir detayı olarak dikkat çekiyor. Várdai, bu özel enstrümanla Jacqueline du Pré gibi efsanevi bir çellistin izinden gidiyor. Müzikseverler, Franz Liszt Chamber Orchestra’nın etkileyici performansı ve István Várdai’nin büyüleyici viyolonsel çalışıyla dolu bu muhteşem konseri kaçırmamak için biletlerini şimdiden temin etmeliler. CSO Ada Ankara, bu özel akşamda sanatseverlere unutulmaz bir müzik şöleni vadediyor.

CSO Ada Ankara/Mayra Andrade

Mayra Andrade’nin Büyülü Konseri: “reEncanto”

CSO Ada Ankara Ana Salon, dünyaca ünlü Cap-Vert’li sanatçı Mayra Andrade’yi ağırlıyor! Mayra Andrade, Kreol’ca, İngilizce, Fransızca ve Portekizce şarkılar seslendiren bir sanatçı olarak tanınıyor. Geniş ses paleti ve tropikal esintili müziği ile izleyenlere batı romantizmi ile güneyin sıcaklığını bir araya getiren Mayra Andrade, hayatının yansımalarını müziği aracılığıyla aktarıyor. Sanatçının bugüne kadar yayınladığı tüm albümlerden seçkilerin yer alacağı bu özel konser, 25 Kasım Cumartesi günü saat 20.00’de CSO Ada Ankara Ana Salon’da gerçekleşecek. Mayra Andrade’nin seslendireceği şarkılar arasında, dünya genelinden izler içeren ve dinleyicilere modern ve tropikal bir müzik deneyimi sunan eserler yer alacak.

Mayra Andrade, kendisi için müziğin “hayatının yansıması” olduğunu ifade ediyor. Bu konser, izleyicilere sanatçının duygusal ve kültürel zenginliklerle dolu müzik dünyasına bir kapı aralayacak. Ankara’nın müzikseverleri, 25 Kasım Cumartesi günü CSO Ada Ankara Ana Salon’da Mayra Andrade’nin etkileyici performansını kaçırmamak için biletlerini şimdiden temin etmeliler. Mayra Andrade’nin “reEncanto” konseri, unutulmaz bir müzikal deneyim vadediyor.

Opera ve Bale

İstanbul DOB “Giselle”

Büyülü Bir Bale: “Giselle” Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi’nde!

Tarihi atmosferi ve dokusuyla ünlü Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi’nde “Giselle” adlı büyülü bale eserini sahneleyecek. Adolphe Adam’ın eserinden uyarlanan bu başyapıt, Orta Çağ’da geçen romantik bir hikayeyi anlatıyor.

I. Perde:

Orta Çağ’da, Ren nehri yakınlarındaki bir köyde geçen bu klasik balede, Silezya Kontu Albrecht, nişanlı olduğu Bathilde ile birlikte köydeki bir şenliğe katılır. Ancak Albrecht, masum köylü kızı Giselle’e aşık olmuştur. Albrecht, kendini çiftçi Loys olarak tanıtarak Giselle’in kalbini kazanmaya çalışır. Ancak bu aşk üçgeninde yaşananlar trajik bir şekilde sonlanır.

II. Perde:

İkinci perde, Giselle’in mezarının bulunduğu ormanda geçer. Giselle’in mezarı başında matem tutan Hilarion, Giselle’in ruhunu rahatsız eder ve ortaya Wililer çıkar. Wililer, geceleri mezarlarından çıkarak dans eden ve erkekleri yorgunluktan ölünceye kadar dansa zorlayan ruhlardır. Giselle’in ruhu, Albrecht’e olan aşkının gücüyle onu korur ve Wililerin dansına son verir.

Bu büyülü bale eseri, romantizmin ve duygusallığın zirvesini temsil ederken, sanatseverlere unutulmaz bir sahne deneyimi sunacak. 21 ve 22 Kasım günleri saat 20.00’de gerçekleşecek olan “Giselle” performansı, bale severleri Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi’nde bekliyor. Unutulmaz bir gece için biletlerinizi şimdiden temin etmeyi unutmayın!

Sergi

CKM/Ankara

A.Celal Binzet “Maviye Düşen Gölge”

A. Celal Binzet’in “Maviye Düşen Gölge” Resim Sergisi CKM’de Açılıyor!

Sanatseverlerin uzun süredir beklediği an geldi! Türk resim sanatının önde gelen isimlerinden A. Celal Binzet’in “Maviye Düşen Gölge” adlı resim sergisi, 24 Kasım Cuma günü saat 18.00’de Cumhuriyet Kültür Merkezi(CKM) tarafından düzenlenecek bir açılışla kapılarını sanatseverlere açıyor.

Sergi, renklerin uyum içinde dans ettiği, doğa ile insan arasındaki güzel ilişkilerin izini sürdüğü özgün bir sanat deneyimi sunacak. A. Celal Binzet’in sanat anlayışı, doğanın yorumlarına dayanıyor ve figüratif bir anlayışın ışığı altında seçilmiş alanları saf bir anlatımla yansıtıyor. Doğa, Binzet için sonsuz bir ilham kaynağı olarak kabul edilir ve resimlerinde de bunu özenle seçilmiş parçalar ve renk paletleriyle yansıtır.

Sanatçının eserleri, Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi başta olmak üzere birçok özel koleksiyon, kamu kuruluşu ve yurt dışındaki birçok ülkenin koleksiyonlarında yer alıyor. Binzet, sanatın örgütsel çalışmalarına da katılarak Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği (BRHD) Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Çağdaş Sanatlar Vakfı (ÇAĞSAV) Kurucu ve Yönetim Kurulu üyelikleri gibi önemli görevlerde bulunmuştur.

A. Celal Binzet’in yazıları, sanatın kuramsal yönünü irdeleyerek gazete ve dergilerde yayınlanmıştır. Ayrıca, bir dizi kitap ve ortak projede yer alarak, sanatseverlere sanatın zengin dünyasını tanıtma fırsatı sunmuştur.

Bu benzersiz sergi, sanatın gücünü ve renklerin büyüsünü bir araya getirerek ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşatacak. Açılış, 24 Kasım Cuma günü saat 18.00’de gerçekleşecek ve sergi, 01 Aralık tarihine kadar CKM’de ziyaret edilebilecektir. Sanat dolu bir gün için bu etkinliği kaçırmamanızı öneririz!

Medya Sanat Galerisi/Ankara

Güler Genç Erol “Şans”

Güler Genç Erol’un “Şans” Adlı Resim Sergisi, Medya Sanat Galerisi’nde Sanatseverlerle Buluştu

Rize doğumlu sanatçı Güler Genç Erol’un “Şans” adlı resim sergisi, Medya Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluştu. Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü’nden onur derecesiyle mezun olan sanatçı, 1996 yılında Yüksek Lisans eğitimini tamamladıktan sonra, Öğretim Görevlisi kadrosuna atanmıştır.

Güler Genç Erol, sanat kariyeri boyunca sekiz kişisel sergi açmanın yanı sıra, yurt içinde ve yurt dışında birçok karma sergi ve etkinlikte yer almıştır. Aynı zamanda tekstil alanında da faaliyet gösteren sanatçı, “giyilebilir sanat” fikriyle yola çıkarak, sanatsal bilgi ve tecrübelerini tekstil alanıyla birleştirerek yeni bir marka oluşturmuştur.

Sergide, Güler Genç Erol’un ekspresif bir yaklaşım sergileyen resimleri izleyicilerle buluşuyor. Sanatçının kompozisyonlarında renk, doku ve lekenin ön planda olduğu görülüyor. Genel temada ise kadın figürleri ön plana çıkıyor. Ancak, sanatçının vurguladığı gibi, kadın figürleri sadece cinsel obje veya estetik unsur olarak değil, güçleriyle, dik duruşlarıyla, sıradanlıklarıyla, kendilerine özgü tavırlarıyla, istekleriyle ve duygularıyla var olan bireyler olarak resmediliyor.

Güler Genç Erol, resimlerinde günümüz sosyal yaşantısında dayatılmış güzellik algısının tersine, kadınları güçlü, duygusal ve kendi özgünlükleriyle tanımlıyor. Sergi, 13 Aralık tarihine kadar Medya Sanat Galerisi’nde ziyaret edilebilir. Sanatseverler, Güler Genç Erol’un eserlerindeki derin anlamı ve duygusal zenginliği keşfetmek için bu fırsatı kaçırmamalıdır.

Kitap

Bilge Uzun/Buda’yı Ararken Rumi’yi Buldum

“Evrensel Bir Aşk ve İçsel Yolculuk”

Bilge Uzun’un etkileyici öyküsü “Buda’yı Ararken Rumi’yi Buldum”, bir akademisyenin içsel yolculuğunu, aydınlanma arayışını ve Rumi’nin derin öğretileriyle karşılaşmasını anlatıyor. Nepal’in mistik atmosferinden başlayarak, İstanbul’un hengamesine uzanan bu öykü, ruhunun derinliklerine bir yolculuk sunuyor.

Yazar, ani bir kararla aldığı Nepal biletiyle başlayan bu serüvende, Buda’nın izini sürme amacıyla çıktığı yolculukta, Mevlana’nın etkileyici öğretileriyle karşılaşarak tam anlamıyla bir aydınlanma yaşar. Bu hikaye, sadece coğrafi bir yolculuğu değil, aynı zamanda içsel bir dönüşümü ve farkındalığın derinliğini keşfetmeyi anlatıyor.

İlk bakışta sadece bir bilim kadını olan Süveyda’nın, Nepal’den Mevlana’nın semalarına uzanan bu yolculuğu, özgün bir içsel keşif serüveni sunuyor. Meditasyonun ve mantranın sihirli dünyasına adım atan yazar, kendi iç dünyasında keşfettiği derinliklerle okuyucuyu büyülü bir yolculuğa davet ediyor.

Kitap, farkındalık, aydınlanma, aşk ve içsel huzur gibi evrensel konuları işlerken, aynı zamanda öğrenmeye ve keşfetmeye açık olmanın önemine vurgu yapıyor. Bilge Uzun’un sürükleyici anlatımı ve içsel hikayesi, okuyucuyu hem dünyanın mistik atmosferine hem de kendi içsel derinliklerine doğru bir keşfe çıkarıyor.

Bu kitap, sadece coğrafi bir keşif değil, aynı zamanda ruhsal bir aydınlanmanın izini sürenler ve içsel bir dönüşüm arayışında olanlar için de ilham verici bir okuma olabilir.