Depremzede kadın ve çocuklara destek için hayata geçirilen projelere bir yenisi daha eklendi. ‘İyilik İçin Sanat Derneği’ bölgedeki çadır kentlerde başlattığı “Kadın ve Çocuk Dostu Alan” projesiyle yaşanan acıları bir nebze de olsa azaltmaya çalışacak.

NAZAN DOĞANER HALICI

Yaşanan deprem felaketi şüphesiz en çok kadınları ve çocukları etkiledi. Kadınlar, bir yandan yaşadıkları acılarla boğuşup bir yandan da çocuk, hasta ve yaşlı bakımı dahil ağır bir yük sırtlanırken, özellikle ailelerini kaybeden çocuklar da derin bir travmayla karşı karşıya. İşte bu durumu dikkate alan sanatçılar, sanat kurumları ve dernekler de onlara destek olmak için birbirinden değerli kampanya ve projelere imza atıyor. Bunlardan biri de İyilik İçin Sanat Derneği… Dernek, depremzede kadınların sosyalleşebilecekleri, birlikte sanatsal etkinliklerde bulunabilecekleri, mahremiyet elde edebilecekleri, dinlenebilecekleri ve çocuklarını sanatla buluşturabilecekleri alanları kapsayan “Kadın ve Çocuk Dostu Alan” projesini hayata geçirdi. Dernek tarafından Psikiyatrist Dr. Rahşan Düren ile Sosyolog ve Eğitmen Aslı Sağal’ın danışmanlığında başlatılan projeyle kadın ve çocukların ihtiyaçları giderilmeye
çalışılacak.

TRAVMADAN UZAKLAŞMALARI SAĞLANACAK

Projenin ilk durağı, Mersin Büyükşehir Belediyesi‘nin desteğiyle Hatay’da bin 200 kişinin yaşadığı Mavi Çadır Kent oldu. Projenin destekçisi bir yatırım firmasının desteğiyle kurulan ilk alana çadırların yanı sıra çamaşır makineleri, buzdolabı, televizyon, kıyafet vb. tüm temel ihtiyaç malzemelerinin temini sağlandı.

Projeyle ilgili bir değerlendirme yapan İyilik İçin Sanat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Selin Bozkurt, “Derin bir üzüntü içindeyiz. Felaketin yaşandığı ilk günden itibaren dernek olarak elimizden gelen tüm desteği bölge halkına ulaştırmaya gayret ediyoruz. Depremzede sanatçılarımızı da düşünerek başladığımız yardım faaliyetlerini büyütme kararı aldık. Bölgede aktivite alanlarının yanı sıra sohbet mekanları, çamaşır odaları, açık mutfaklar, kıyafet değişim kabinleri de yer alacak. Aktivite alanlarında kadınlar için el işi, dikiş, yazarlık, resim, boyama, seramik ve heykel atölyeleri; çocuklar için de tiyatro, drama, koro, resim. boyama, heykel, yazarlık, kukla ve bez bebek atölyeleri düzenlenecek. Böylelikle onları travmadan uzaklaşabileceği alanlara yoğunlaşarak yaşadıkları acıyı bir nebze de olsa azaltmayı, o bölgedeki hayatı elimizden geldiğince normalleştirmeyi hedefliyoruz” dedi.

İpek Kıraç

SUNA’NIN KIZLARI DEPREMZEDE KIZ ÇOCUKLARININ YANINDA

Suna ve İnan Kıraç Vakfı çatısı altında yer alan Suna’nın Kızları girişimi, depremden etkilenen bölgelerde başta 11-18 yaş kız çocukları olmak üzere tüm çocukların ihtiyaçlarını gözeten güvenli alanlar kurmak üzere harekete geçti. Bu kapsamda deprem bölgelerindeki geçici yerleşim alanlarında Mayıs sonuna kadar üç ayrı merkezin kurulması, bölgenin ihtiyaçları doğrultusunda merkez sayısının 10’a çıkartılması planlanıyor. Kurulacak merkezlerle; çocukların okul terk riskine karşı, eğitim ve öğrenmeden uzak kalmalarının engellenmesi; akranlarıyla bir araya gelebilmeleri ve sosyalleşmeleri için güvenli alanlar oluşturulması; çocukların gelişimlerini desteklemek üzere spor ve sanat odaklı çalışmalara alan açılması hedefleniyor.

Özellikle ergenlik dönemindeki kız çocuklarının afetlerden olumsuz etkilenen gruplar arasında ilk sıralarda yer aldığına dikkat çeken Suna’nın Kızları girişiminin kurucusu İpek Kıraç, şu açıklamayı yaptı: ‘‘Çocuk yaşta erken ve zorla evlendirmeler, çocuk işçiliği, okuldan kopuş ve istismar riskleriyle karşı karşıya kalma olasılığı afet ve kriz zamanlarında daha da artar. Olası risklerin önüne geçmek için kız çocukların akranlarıyla birlikte zaman geçirebilecekleri, gerektiğinde çocuk koruma hizmetlerine hızlı ve kolay şekilde erişebilecekleri ve gelişimsel ihtiyaçlarının karşılanacağı güvenli alanlar oluşturmak büyük önem taşıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve bir arada çalıştığımız sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği halinde hayata geçireceğimiz merkezlerde uzun vadeli destekleyici programlar uygulamayı hedefliyoruz. Ürettiğimiz program ve modellerin başta kız çocukları olmak üzere tüm çocuklara fayda sağlayacağını umut ediyoruz.”