Almanya’nın Mannheim kentinde doğan 22 yaşındaki Devrim Lingnau, efsane Kraliçe Sisi’yi yine bir efsane olan Romy Schneider’dan sonra canlandıran ilk kişi olacak.

Güzel, şık ve bir döneme damga vuran, bir yönüyle Lady Diana’ya benzetilen Sisi’yi 65 yıl önce canlandıran Romy Schneider, büyük beğeni toplamış, film de özellikle Almanya’da milyonlarca kişiyi ekrana kilitlemişti.

Romy Schneider ve Karl-Heinz Böhm’ün 1955 yapımı filmdeki usta oyunculuğu halen hafızalarda. Şimdi bu efsane prensesi Türk kızı Devrim canlandıracak. O yeni Romy Schneider olacak, 26 yaşındaki rol arkadaşı Philip Froissant da Sisi’nin eşi Franz Josef’i oynayacak.

2022’DE YAYINLANACAK

Netflix’te gösterilecek 6 bölümlük dizinin adı ‘Sisi’ olacak ve 2022’de yayınlanacak. Devrim Lingnau, “Bu beni çok heyecanlandırıyor. Aynı zamanda tarihi bir karakter olan Kraliçe Sisi’yi canlandırmaktan onur duyuyorum. Bir çağa damga vuran ve çağının ilerisinde olan bir kadındı” diye konuştu.

Devrim Lingnau.

Devrim, 2021 yılında artık daha gerçekçi, daha bir asi ve daha cesur kadın modeline geçileceğini söylüyor.

ASLA MUTLU OLAMADI

Asıl adı Elisabeth Bavaria olan Kraliçe Sisi, 1853’te Franz Josef’le evlendi ve Avrupa’nın en güzel kadınlarından biri olarak Avusturya-Macaristan imparatoriçesi oldu. Hayatı, asi ve dikbaşlı oluşu, halka yakınlığı ve mutsuzluğu yüzünden Prenses Diana ile benzetilen Sisi, nevrotik huzursuzlukları yüzünden asla mutlu olamadı.

Kraliçe Sisi

Uzun saçlarıyla dikkat çeken Sisi, Bavyeralı soylu bir aileden gelir. Saray hayatına uyamayan, törenlerden nefret eden Sisi’nin eşiyle sorunları vardı. Özgürlükçü düşünceleri ise kraliyet ailesinin hiç işine gelmez ama o yine de düşüncelerinden vazgeçmez.

Sarayın isyankar olarak tanımladığı Macarlara destek olan Sisi, iyice göze batar. 1889’da sevgilisi Marie Vetsera ile birlikte şüpheli bir şekilde can veren oğlunun ölümü, onu saraydan iyice uzaklaştırır, spora yönelir.

SUİKASTE KURBAN GİTTİ

Hep zayıf kalmak için o dönem kadınların hele hele imparatorların jimnastik yapması kabul edilir şey değildir. Viyana’nın her köşesinde bu mutlu olamamış imparatoriçenin resimleri vardır, güzelliği ve mutsuzluğu, soyluluğu ve halkla iç içe oluşu, Eylül 1898’de Cenevre’de bıçaklanarak öldürülmesi onu halk gözünde kahraman yapmıştır.