Viyana’nın Asırlık Sahnelerinde Çağdaş Yorumlar…

Viyana’nın Asırlık Sahnelerinde Çağdaş Yorumlar…

Viyana’da “tiyatro baharı”: Mart sonu / Nisan başında, ülkenin en eski sahnelerinde (Volkstheater/1889; Theater in der Josefstadt/1788; Burgtheater/1748) art arda izlediğim üç yeni oyunun (en eskisi: 1962) yorumları, tam anlamıyla dudaklarımı uçuklattı!

“Yitirilme olgusu” hakkında

Volkstheater’e tam pandemi döneminde atanan yeni genel sanat yönetmeni Kay Voges, sadece devrimci biçemde yazılmış/yönetilen oyunlar sahneletmiyor – bu kez Almanya’nın “post-çağdaş” topluluğu Rimini Protokoll’un All right. Good night başlıklı son yapıtını kısa bir süre için ithal etmiş. Bu dört sözcük, 8 Mart 2014 gecesi Kuala Lumpur’dan Pekin’e doğru havalanmış olan Malezya Hava Yolları’nın MH370 uçuş pilotundan gelen son yaşam belirtisiydi… Bilindiği gibi, bu uçak daha sonra radarda izlenilmez olmuş ve “kaybolmuştu”, yeniden ortaya çıkmayacak şekilde…

İşte, oyunun yazar ve yönetmeni Helgard Haug’un “yitirme ve yitikler hakkında bir oyun” olarak adlandırdığı bu çalışma, bildiğimiz türden bir oyun değildir aslında! İki saati geçen süresi boyunca neredeyse hiç konuşulmuyor, iletiler sahneye yansıtılıyor ve sürenin büyük bir bölümü müzik ile geçiyor. Oyunun hemen başında çantalarıyla check in sırasına girmiş olan beş kişi, onları az sonra açıp içinden klarnet, saksafon, keman, kontrbas ve vurmalı çalgılar çıkarıyor, Barbara Morgenstern’in zaman zaman çağdaş bir ağıtı andıran ezgilerini çalmaya başlıyorlar.

Peki, diğer “yitirilen” ve uçağın dışındaki “yitik” nedir diye sorulacak olursa, o da yazarın babasının belleğidir! Uçak yok olduktan kısa bir süre sonra, torununa dört doğum günü tebrik mektubu yazan dede, bir yıl sonra hiçbir şey göndermez, ardından torununun adı ve daha sonra varlığı belleğinden silinir – ve bir süre daha geçince, kendi varlığı da: işte demans’tır bu, veya halk diliyle “bunama”. Helgard Haug bu düşündürücü oyunuyla yitirme olgusunu irdeliyor, o geri döndürülemeyen amansız sürecin yanı sıra, üzerimize çöken belirsizlikle güreşmeyi…

…ve bütün bunlar, salt şeffaf bir perdeye yansıtılan yazılar ile dışa vuruluyor; bu yoldan uçağın yitirilmesi ile ilgili nice komplo teorileri paylaşılıyor izleyicilerle ve de babanın yıldan yıla kötüye gitmesi, perdenin arkasında da çalan beş müzisyenle… Onların dışında iki sahne devinime tanık oluyoruz: Biri, sahneye bir araba dolusu kumun getirilip, kumsal görünümünü verecek biçimde tabana yayılması, arka plana okyanus dalgalarının yansıtılması ve müzisyenlerin mayo giyip “Avustralya”daki “kumsal”a uzanmaları, dalgaların getireceği uçak parçalarını beklemeleri; diğeri de fonda eşlik eden büyük orkestra elemanlarının gene yansıtılma yoluyla peş peşe önümüzden geçmeleri…

Der König stirbt. ©Theater in der osefstadt

Ölmek istemeyen kral!

Eugène Ionesco’nun 60 yıl önce kaleme aldığı ve belki de “en az” absürt sayılan oyunu (Türkiye’de “Kral Ölüşüyor” olarak sahnelenmiş) Der König stirbt / Le Roi se meurt, sırasıyla 13 ve 18 yıl (!) boyunca Viyana’nın Burgtheater ile Berliner Ensemble’ın efsanevi genel sanat yönetmeni olmuş Claus Peymann’ın yönetimiyle Theater in der Josefstadt’ın Kammerspiele (Oda Tiyatrosu) sahnesinde, sezonun başından bu yana büyük beğeni ile izleniyor. 

1962’de yazıldığından, 20. Yüzyıl’ın nice diktatörlerini hicvediyor bu oyun: Artık çok yaşlanmış ve ülkesini uçurumun dibine götürmüş olan kral, gene de bir türlü ölmek istemiyor! Artık hiçbir şey çalışmıyor koca memlekette – doğa bile rayından çıkmış, met-cezirler birbirlerine girmiş ve güneş ışınlarının gücü tükenmek üzere… Bir zamanlar dünyanın en büyük metropollerini kurmuş, birçok teknik buluşa imza atmış, yanı sıra İlyada ve Odissea söylencelerini kaleme almış – dahası, Shakespeare adının arkasında gizlenen, 400 (!) yıl yönetimi elinden bırakmamış olan bu dev hükümdar artık gücünü yitirmiş, bundan öte ordusunun motivasyonu kalmamış ve ülkesinin sınırları artık güvence içinde değil – ancak kendisi halen ölümü (tahttan çekilmeyi) düşünmüyor. Her iki yanında ayrıldığı ve yeni evlendiği eşleri Margarete ve Maria var; ilki onu ölmeye ikna etmeye çalışıyorsa da, diğeri hükümdarlığını sürdürmesini salık veriyor… 

Yılların verdiği birikimiyle bu oyunu, yetkin sahne ve giysi tasarımlarının desteğiyle bir masal biçeminde sahnelemeyi yeğlemiş olan Peymann, kralı inatçı bir çocuk gibi mi desek, yoksa şaşkın bir palyaço gibi mi çiziyor; sonuç şudur ki, izleyici ona kızacağına, acıyor – ve sahnede tam anlamıyla trajik-komik bir hava estiriyor. Öte yandan, hiç kuşku yoktur ki baş rollerdeki üç oyuncu (Bernhard Schir / Kral; Lore Stefanek / Margarete; Maria Köstlinger / Maria), Peymann’ın vazgeçilmez yardımcılarıdır!

Die Aerztin Burgtheater. ©Burgtheater Ruiz Cruz

Arthur Schnitzler’den günümüze

Geçtiğimiz yüzyılın ilk yarısında Viyanalı Stefan Zweig düz yazı için ne idiyse, hemşeri ve dindaşı olan Arthur Schnitzler de tiyatro için aynısıydı! 1912’de ilk kez sahnelenen ve ardından Habsburg İmparatorluğu’nda sansüre uğramış olan “Professor Bernhardi” oyunu, aynı isimli sevilgen bir hekimin başına gelenleri konu ediniyor. Özel bir kliniğin yöneticisiyken, başarısız bir kürtaj sonucu oraya getirilmiş olan ve ölüm döşeğinde yatan genç bir kız ile son görüşmeyi yapmaya gelen papazı hasta odasına aldırmıyor. Amacı, iyileşeceğini düşleyen kıza ölmek üzere olduğunu hissettirmemektir. Ne var ki aşırı sağcı, antisemit ve bağnaz partiler, Yahudi hekimin, devlet dini olan Katolikliğe cephe aldığını ileri sürerek onu yargı karşısına çıkarıyorlar ve Prof. Bernhardi böylece iki aylık bir hapis cezası almakla kalmıyor, işini de yitiriyor…

Nice antik ve klasik oyunları çağdaş biçimde yeniden kaleme alıp sahnelemekle, başta İngiltere’de ünlenmiş olan genç tiyatro yazarı Robert Icke’nin 2019’da Londra’da ilk gösterimi yapılan “The Doctor”, Schnitzler’in yukarıda kısaca tanıttığımız oyununun bir uyarlamasıdır – ve şimdi ilk kez İngiltere’yi aşıp, “esas yurdu” olan Viyana’ya dönmüş oluyor! Bizzat Icke’nin yönetiminde “Die Ӓrztin” (Kadın Hekim) adı altında bu yılın başında Burgtheater’de Almanca ilk gösterimi yapılan oyun, büyük beğeni kazanıp çok olumlu eleştiriler almıştı.

Oyunun başkişisi, önde gelen bir Alzheimer kliniğinin başhekimi olan, uzmanlığı ile dünyaca tanınmış, laik Yahudi ve eşcinsel Prof. Ruth Wolff’dur. O da kliniğine getirilen ve ölmek üzere olan genç bir kıza ulaşmak isteyen, üstelik siyahi bir papaza, aynı Bernhardi’nin gerekçesiyle engel oluyor ve ardından karşısında sadece tüm medyayı değil, kendi ekibinden de bazı hekimleri buluyor: sadece tanrıtanımaz mıdır bu hekim – ve bunun dışında ayrıca ırkçı mı? Kliniğinin yanı sıra, kendi mesleki kariyeri de bu olay üzerine büyük bir çekince içerisindedir!

Sadece bir toplantı masasını içeren yalın bir sahne tasarımı ve tüm devinimlere sürekli olarak eşlik eden davul soloları, oyunun gittikçe artan geriliminin altını başarıyla çizmektedir. Prof. Wolff’u canlandırmasıyla öne çıkan Sophie von Kessel ise, izleyicilerle ne yazık ki arzu edildiği yakınlığı sağlayamıyor… Schnitzler’in özgün oyunundaki Bernhardi gibi kendisinden çok emin görünmekle, özür dilemekten çok uzaktadır ve onu gittikçe saran entrikalarla güç oyunları/çekişmelerinden kurtulacağını sanmaktadır… Ancak, çağdaş ortama uyarlanmış olarak mahkemenin önünde değil, bir TV panelinin karşısında buluyor kendini, değişik bir sahne tasarımı içinde ve yüzünün tüm hatları büyük ekrana yansıtılmış olarak! Ve bu “yargılama”nın sonucunda yenik düşüyor – ta ki, oyunun en son sahnesinde papaz ile yeniden karşılaşana dek…

Robert Icke’nin, gerek günümüz medyasını gerekse Prof. Wolff’un mesleki doğruluğunun kitleler tarafınca abartılı biçimde yargılanmasını ince ince taşlaması, oyuna renk katıyor – kaldı ki konu edilen siyahi papaz için beyaz tenli bir oyuncun seçilmiş olması, ona karşın tıbbi ekipte birkaç kara tenli oyuncuya yer verilmesi, bundan öte Türk asıllı Zeynep Buyraç’ın Wolff’un ekibindeki en önemli rakibi, erkek bir profesörü canlandırması tüm bunların cabası!..

Hamiş: Viyana’nın geleneksel sahnelerinde izlediğim bu baş döndürücü oyunlar, değişik bir tiyatro keyfi veriyor kuşkusuz – ve aralarında üçüncüsü, belki ödenekli bir tiyatromuza uygun düşebilir…

ROBERT SCHILD

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • Koç
  • Boğa
  • İkizler
  • Yengeç
  • Aslan
  • Başak
  • Terazi
  • Akrep
  • Yay
  • Oğlak
  • Kova
  • Balık
KOÇ BURCU YORUMU

Merhaba, tabii ki! Bugün Koç burcu için, duygusal konularda kendinizi ifade etmek ve yakın ilişkilerinizde daha açık olmak önemli olabilir. Ayrıca, hayal gücünüzü kullanarak yaratıcı etkinliklere yönelebilir ve yeni projeler geliştirebilirsiniz. İletişimde ve işbirliğinde olumlu etkiler altındasınız, bu fırsatları değerlendirmekte fayda var. Özgüveninizi yükseltmek ve cesur adımlar atmak için uygun bir gün olabilir. Umarım bugün keyifli ve verimli bir gün geçirirsiniz!

BOĞA BURCU YORUMU

Merhaba! Bugün Boğa burcundaki insanlar için ilişkilerinde daha sabırlı ve anlayışlı olmaları önemli olabilir. İletişimlerinde daha net ve açık olmaya özen göstermeleri, karşılıklı anlayışı artırabilir. Ayrıca, bugün kendinize zaman ayırarak dinlenmeyi ve stresten uzaklaşmayı ihmal etmemenizde fayda var. Keyif alabileceğiniz aktiviteler yaparak gününüzü daha pozitif bir şekilde geçirebilirsiniz. Umarım bugünkü tavsiyeler size yardımcı olur!

İKİZLER BURCU YORUMU
YENGEÇ BURCU YORUMU

Bugün duygusal açıdan hassas olabilirsiniz. Kendinizi dengede tutmaya çalışın ve ani tepkiler vermekten kaçının. İletişim konularında dikkatli olmanız gerekebilir. İş veya aile hayatınızda önemli kararlar almadan önce detaylı düşünmeye özen göstermelisiniz. Enerjinizi pozitif alanlara yönlendirerek günü daha verimli geçirebilirsiniz.

ASLAN BURCU YORUMU

Bugün, Aslan burcu için ilişkiler konusunda fırsatlarla dolu bir gün olabilir. Sevdiklerinizle daha derin ve anlamlı iletişimler kurabilir ve ilişkilerinizi güçlendirebilirsiniz. Kendinize zaman ayırarak ruhunuzu besleyecek aktivitelere yönelebilirsiniz. İş hayatınızda ise yaratıcılığınızı konuşturarak ilham verici fikirler ortaya koyabilirsiniz. Kendinize olan güveniniz sayesinde bugün her türlü zorluğun üstesinden gelebileceksiniz. Sağlık açısından ise düzenli egzersiz yapmaya özen göstermek önemli olabilir.

BAŞAK BURCU YORUMU

Merhaba! Bugün Başak burcunu duygusal ve zihinsel açıdan dengelemek önemli olabilir. Kendinize zaman ayırarak içsel huzuru sağlayabilirsiniz. İlişkilerinizde iletişime ve anlayışa önem vermeniz gerekebilir. Ayrıca iş hayatınızda detaylara dikkat etmeniz ve planlı hareket etmeniz faydalı olacaktır. Sağlığınıza özen göstermeyi ihmal etmeyin. Enerjinizi olumlu ve yapıcı şekilde yönlendirerek verimli bir gün geçirebilirsiniz. Umarım bugün keyifli anlar yaşarsınız!

TERAZİ BURCU YORUMU

Merhaba! Bugün Terazi burcunun büyük bir içsel denge ve huzur içinde olacağı bir gün olabilir. Karşınıza çıkan her türlü sorunu sakin ve anlayışlı bir şekilde çözebilirsiniz. İletişim becerileriniz bugün oldukça yüksek olacak, bu sayede ilişkilerinizde olumlu etkiler yaratabilirsiniz. Sevdiklerinizle keyifli zamanlar geçirebilir, birlikte hoş anılar biriktirebilirsiniz. Enerjinizi yükseltmek için spor veya meditasyon gibi aktivitelere yönelebilirsiniz. Bugün kendinize dikkat etmeli, içsel huzurunuzu korumalısınız. Aşk hayatınızda romantik ve duygusal bir gün geçirebilirsiniz. Uyumlu ve anlayışlı tavırlarınız, ilişkilerinizi olumlu yönde etkileyebilir.

AKREP BURCU YORUMU

Merhaba! Bugün Akrep burcunun insanları için duygusal derinliklerine dalmak ve iç dünyalarını keşfetmek için harika bir gün olabilir. Kendinize zaman ayırın ve duygularınızı anlamaya çalışın. İlişkilerinizde derin ve anlamlı konuşmalar yapabilirsiniz. Gizemli bir çekiciliğiniz var, bu yüzden çevrenizdekilere etkileyici gelebilirsiniz. Aynı zamanda içgüdülerinize güvenerek kararlar alabilirsiniz. Keyifli bir gün geçirmenizi dilerim!

YAY BURCU YORUMU

Arkadaşlarınıza ve aile üyelerinize ne planladığınızı ve nereye gittiğinizi bildirin, ardından onları geziye katılmaya davet edin. Bugünün Venüs-Mars bağlantısı, diğer insanları planlarınıza dahil ederek bazı ciddi liyakat puanları kazanabileceğiniz anlamına gelir.

OĞLAK BURCU YORUMU

Merhaba! Oğlak burcu bugün, hedeflerinize odaklanmak ve disiplinli bir şekilde çalışmak için mükemmel bir gün olabilir. Kendinizi motive etmek ve sabırlı olmak, bugün size başarı getirebilir. Duygusal anlamda ise, geçmişte yaşadığınız konuları değerlendirmek ve gelişime açık olmak önem kazanabilir. Sevdiklerinizle iletişimde nazik ve anlayışlı olmayı unutmayın. Umuyorum ki bugün keyifli ve verimli bir gün geçirirsiniz.

KOVA BURCU YORUMU

Bugünün Venüs-Mars bağlantısı, haritanızın en dinamik iki açısını kesiyor, bu nedenle yaratıcı bir çabada başarılı olmak istiyorsanız, şimdi ona en iyi şansı vermenin tam zamanı. İnsanların fikirlerinize ne kadar açık olduklarına şaşırabilirsiniz.

BALIK BURCU YORUMU

Bugün duygusal olarak daha hassas olabilirsiniz. İnsanlarla iletişimdeki inceliğiniz sayesinde yanınızdakilere destek olabilir, onları rahatlatabilirsiniz. Ancak, kendi duygusal ihtiyaçlarınızı da göz ardı etmemelisiniz. İçsel dengeye odaklanmak ve kendinize zaman ayırmak için fırsatlar yaratın. Enerjinizi doğru yönlendirmek, hobilerinize zaman ayırmak veya rahatlama teknikleri kullanmak size iyi gelecektir. Kendinizi yeniden motive etmek için yapıcı düşüncelere odaklanın ve geleceğe umutla bakın.

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM