kimseyi hor görmek diğil meramım, ama mevzu harbiden ilginç..
özellikle başkan denen kişinin eline mikrofon alma gereği?
neden yahu?
****
hayır bi de aksi gibi cümlede adı geçen başkan ben oluyom ula?
töbe….…
****
diyelim bi pide günü organize etmişiz dernekçe.. pideler gelmiş sıcak sıcak, konuklara sunuluyo.. oradan bi ses, azarlar gibi;
-başkan konuşma yapmayacak mısın!!!!
arkadaş, bu durumda “afiyet olsun” dan başka ne diyebilir bi insan?
herkesi tek tek kapıda karşılamışım zaten..
masaları tek tek ziyaret edecem zaten..
herkesi tek tek kapıdan uğurlayacam birazdan zaten..
ve bunlar benim içimden gelen hareketlerdir zaten.. görev ve nezaket gereği diğil..
daha ne konuşması?
****
mesela ne diyeyim yemek öncesi;
-saygıdeğer hanımefendiler, beyefendiler,
lütfen pidelerinizi küçük lokmalar halinde ısırınız.. bakınız şöyle.. hah.. sonra bikaç kez çiğneyip, yavaşça yutunuz.. yanında çay veya ayran salık veririm, kola gibi asitli içecekler içmeyiniz..
kalkınca ellerinizi, bakın tam da şu gösterdiğim şekilde, bol suyla yıkayınız..
hanımlara tarif edemem, ama çişi gelen erkekler de bakınız aynen şöyle işeyiniz, bakınız gösteriyom, önce pipi ele alınır, gerisi kendi kendine oluyo zaten, pisuar başında bekleyiniz..
katılımınız onur verdi, teşekkür ederiz, hepinize afiyet olsun..
****
bu mudur yani?
insanları alıştırmış bu şehirde yönetici müsveddeleri, illa konuşma yapılacak..
hayır kardeşim, hayır!
****
dün geceki 45’lik plak organizasyonumuzda da duydum, bikaç ses, bu kez kibarca, konuşma yapmam için seslendiler..
gülümsedim bitek, yanıt olarak..
yine kapıda hoşlayıp, yine kapıdan uğurladım.. yine valiliğe dilekçe verip sizlere çaktırmadan güvenliğinizi sağladım..
benim liderlik anlayışım budur..
konuşmayı ego tatminine ihtiyacı olanlar yapsın..
****
yine de içimde kaldı, şu yazılı açıklamayı yapayım..
* şehr-i canan’ın tümüyle new giresun’a dönüşmemesi için 24 saatimi veriyorum.. bu plak gecesi de onlardan biridir..
* plak gecesi, masal cafe’den yadigar bi oluşumdur.. sevgili barış derbeder kardeşim o tertemiz yüreği ile bunu zaman zaman başka mekânlarda da yapıyor.. bunu doğru bulmasam da gönül koymuyorum.. çünkü barış’ımın tekbi derdi var; insanlara plak kültürü aşılamak.. arkasındayım..
* ama örneğin yine masal cafe’den yadigar yavyum eytuğyuy tavla turnuvası öyle bişey diğil.. sadece bi şahsın uçkuru için ve duyarlı insan gibi görünme yalanı için yapılıyor o icraat ve çok gariptir, koskoca ertuğrul abi de buna alet oluyor.. ertuğrul abi şehrin en “cin gibi” adamıdır.. neyin ne olduğunu bilir, aslında alet malet de olmuyor yani.. bu kadar net yazayım, gerisini anlayan anlasın..
****
son olarak..
mikrofon? konuşma? demeç?
bunlar gereksiz işler.. örneğin bencileyin, 5 dakkadan fazla ciddi duramam.. yapım böyle, ne edeyim ki?
gırgır dolu bi konuşma yapsam hadi, “bu ne kadar gayri ciddi bi konuşma yaa, başkan dediğin biraz ağır olur” türü laf ederler.. eminim..
hah, tam da oradayım zaten..
mizah, dünyanın en ciddi uğraşıdır.. bol emek, bol kültür, bol idman, bol yaşanmışlık gerektirir..
dikkat etsinler, ağırlığımın altında kalmasın kimse..
cümleten hayırlı cumartesiler..
1
2
3
4
5
6
