Zaman çabuk geçiyor ve Kökcanlandırmak 7 yaşını geçti. Yaşı küçük gibi gözüküyor ama bana ve katılan herkese kattığı bilgiler, deneyimlerle onu değerlendirdiğimde hiç de küçük gibi durmuyor. Büyüklüğü için ona teşekkür ediyorum. Şükrediyorum da!
Bu çalışma,2009 ilkbaharında, sevgili Şule D. arkadaşımın ısrarlarıyla ve yüreğimin onaylamasıyla tohumlandı. Her zaman şuna inanırım: Yürek aktığında ve hazır olduğunda, yaşam fırsatları daima önüne çıkarır.
Ben de önüme çıkan fırsatları değerlendirdim ve bunları takip ederek, öğrenme merakıyla arkadaşlarımın arasından bir grup oluşturdum. Sevgili arkadaşlarımla (Övsev, Serkan, Şule, Arif, Volkan, Züleyha, Nurhan, Ersin, Nihat, Tiyatro İz üyeleri) çok yoğun çalıştım. Sistemini oturttuktan sonra bu çalışmayı sizlere sundum. Böylelikle Kökcanlandırmak Sunumları doğmuş oldu.
Hala büyüyor, gelişiyor ve bence her zaman da gelişecek. Çünkü benim ruhum öğretmen olmaktan çok öğrenci olmayı; meraklarımı takip ederek, yaşamı keşfetmeyi seviyor.
Meraklarım neticesinde 2000 ün üzerinde ufak-büyük sunum denemeleri yaptım. Çok şey öğrendim ve öğrendik. Bu öyle bir çalışma ki, sistemin bilgisini de çok güzel ortaya koyuyor. Doğru bildiğimiz yanlışların, yanlış sandığımız doğruların ayırdına bu çalışmayla daha iyi vardım.
Bu çalışmamı istediğim her ortamda, her durumda yapabiliyorum. Sınırlamaları bir yere kadar sevdiğim için Kökcanlandırmak Sunumunu da olabildiğince az kurallarla büyütmeye çalışıyorum.
Tüm bu sunumlarım içinde sadece iki sunumum doğru çıkmadı. Birincisi, içimin söylediği kişiyi aklımla reddedip başka birini seçmemden dolayı; diğeri de sevdiğim bir arkadaşımın obsesifi yollamak adına onun haberi olmadan sunum açtığım için doğru çıkmadı.
Bu nedenle haberi olmadan sunumu açılabilecek kişilerin sınırlamasını yaptım. Anne-baba, kardeşler, eş ve çocukların haricinde kimse aklına estiği gibi bir kişi üzerine sunum açtıramıyor.
Tavuk mu yumurtadan çıkar, yoksa yumurta mı tavuktan misali, Kökcanlandırmak Sunumunu ben mi oluşturdum; yoksa o mu beni bu duruma getirdi, cevabını veremeyeceğim. Geçmişime bakınca, tüm yaşamım boyunca böyle bir çalışma için eğitildiğimi çok net görüyorum. İnsanların yüzlerinde gördüğüm rahatlama, yaşamlarındaki değişim, çaresizlikten kurtulmaları ve bana ettikleri dualar, teşekkürler neticesinde ” yaşadığım her sıkıntıya helal olsun” diyebiliyorum artık. Eğer yaşamımdaki sıkıntıları deneyimlememiş olsaydım ve onların üstesinden gelemeseydim böyle bir çalışma oluşturamazdım.
Ayrıca sunum sırasında şaman enerjimin desteğinin yanında, reiki gibi ama reiki olmayan iki farklı enerjiyle çalıştığımı belirtmek isterim. Tabii ki bu ruhsal enerjiler de rehberlerdir. Fakat daha önce deneyimlediğim ışık rehberlerden çok farklı oldukları için, şimdilik ne tanımlamayı, ne de isim vermeyi tercih ediyorum. Sadece programlanmış enerjileri (büyüler, yeminler gibi) çözmemde, negatif varlıklarla baş etmemde, kişinin alanındaki özgür iradeyi ketleyen durumları temizlememde bana önderlik ettikleri için yürekten teşekkür ediyorum.
Kökcanlandırmak, hem bana öğretirken, hem de beni geliştirdi. Ben geliştikçe karşıma çıkan enerjiler ağırlaştı. Bu, beni biraz etkiledi; ama onlarla nasıl baş edeceğimin bilgisini de beraberinde getirdi.
Kökcanlandırmak, kendine has tarzıyla büyümekte ve gelişmekte, benimle birlikte. Artık yeni bir tarza da sahip. Tekrardan değişmek, yenilenmek zamanı gelene kadar bu tarzda sizlere hizmet etmek beni mutlu ediyor…
İnsanlığın şifası için hizmet eden herkese binlerce defa teşekkür ediyorum. Bana bu konuda destek olanlara ve olacaklara çok teşekkür ederim.
Herkese şifalar dilerim.
Her Kökcanlandırmak sunumunun sonunda yaptığımız gibi; katledilmiş insan, hayvan ve kutsal ağaç ruhlarından insanlık adına özür dileyelim. Ruhları ışık ve mekanları cennet olsun. Tüm sıkıntıları, sevgimizle huzura ersin…
Yürek kitabınızın daima açık olması ve onu okumanız dileğiyle…