Ünlü çizgi-romancı karikatürist Nuri Kurtcebe hakkında, 2017 ve 2018’de Facebook’ta yer alan 5 ayrı paylaşımından dolayı, 2020 Şubat ayında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla dava açılmıştı. Davanın karar duruşması 18 Mart günü Fethiye 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

72 yaşındaki karikatürist hakkında, daha önce de eski Cumhurbaşanı Abdullah Gül, eski Başbakan Binali Yıldırım, MHP lideri Devlet Bahçeli ve CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun şikayetçi olduğu davalar açılmıştı.

“BEN AKP GENEL BAŞKANI’NI ELEŞTİRDİM” 

50 yılı aşkın süreden beridir Türkiye’nin önde gelen dergi ve gazetelerinde çizer olarak çalışan Kurtcebe, hakkında açılan davalara tepki gösterdi ve ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret etmedim. Ben, tarafsızlığını yitirmiş AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı çizgilerimle ve yazılarımla eleştirdim’ dedi.

Karikatürün bir eleştiri sanatı olduğunu ifade eden Kurtcebe, “Demokratik ülkelerde bu sanatı icra eden karikatüristlere karşı dava açılmaz, tam tersi anlayış ve hoşgörü ile karşılanır” diye konuştu.

Kurtcebe, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla daha önce de açılan bir davada 11 ay hapis cezasına çarptırılmış, kısa süreli tutuklu kaldıktan sonra denetimli serbestlikten yararlanarak tahliye edilmişti.

Nuri Kurtcebe kimdir?

8 Ocak 1949 yılında Muğla Yatağan’da doğdu. Babasının subay olması sebebiyle çocukluğu İskilip, Hakkari, Rize, Turhal ve Denizli’de geçti.

1960 yılında İstanbul’a geldi. 1970 yılında bugünkü adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olan Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin Yüksek Resim bölümünü kazandı. Daha sonra Oğuz Aral’la tanıştı ve efsanevi mizah dergisi Gırgır’ın ilk çekirdek kadrosunda yer aldı.

Kurtcebe, 1994 yılında Cumhuriyet Gazetesinde Gaddar Davut çizgi romanını ve “Sessiz Sedasız” başlığı altında günlük politik karikatürlerini çizmeye başlayan Kurtcebe, 1996’da Uğur Mumcu’nun Vurulduk Ey Halkım Unutma Bizi adlı yazısını çizgiye döktü ve “Uğur Mumcu Özel Ödülü”ne layık görüldü.

1997’den 1999’a kadar Cumhuriyet Gazetesi’nde çizdiği karikatürlerinden dolayı üç yıl üst üste “Yılın Hasan Tahsin”leri ödüllerine layık görüldü.

2001’de Nazım Hikmet’in ünlü “Kuvayi Milliye Destanı”nı çizgi-romana dönüştürdü ve aynı yıl Cumhuriyeti ve çağdaşlığı savunan çizgileriyle çağdaş eğitime verdiği katkılarından dolayı ÇEV (Çağdaş Eğitim Vakfı) Ödülü’ne layık görüldü.

2002’de Almanya Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından “Yılın Atatürkçüsü” seçildi.