Ukrayna milli takımının başarılı, hırslı ve farklı sporcusu kural tanımaz Olga’nın hayatı, ülkedeki yolsuzlukları yazdığı için önce tehditlerle başlayan, dozu giderek artan ve esasen 2013, 2014 Ukrayna Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ki ve sonrasında yolsuzlukları anlatmaya çalışıyor. Ve süreç içinde Kiev’deki Turuncu Devrimin tüm hayatları nasıl değiştirip dönüştürdüğü ama bir sporcu olursan hele Ukrayna milli takımını temsil ediyorsan nerede olman gerekli? İsviçre vatandaşı babasının ve akrabalarının arasında antremanlara başlamak, her sporcunun hayali olan olimpiyat oyunlarına girebilmek için uğraşırken, kendi elinde olmayan nedenlerden değişim, dönüşüm ve ülkesinin kaderi. Yönetmenin farklı ve güzel bir ülke hayalini finalde bulacaksınız ama Ukrayna’nın bugün geldiği noktaya bakıldığında, sol blok ülkelerinin dönüşümü, daha önce sanatsal anlamda bir balet hayatı üzerinden anlatılmak istenen Beyaz Karga, keza bizde Naim Süleymanoğlu gibi benzeş ve gerçek hikâyelerden aslında savaşın ne kadar gereksiz ve tüm insanlığı, sınırlardan taşarak yol aldığını göstermekte.

Olga filminin büyüleyen kısmı kadınların duruşu, güçlü bir gazeteci anne, güçlü bir sporcu kızı, Ukrayna kadınlarının gücü, ta ki bir başka milli takıma uyum çabaları ve kankası Saşa’nın, bir sporcu kimliği ile ülkesi adına kendini feda etmesi. Parklarda özgürlük için mücadele eden çoğunluğu kadınlar, rüşvet, yolsuzluk ve hırsızlıklardan bunalmış halkın, günümüzde bizde taze yaşanan Gezi olaylarına da atıfta bulunur nitelikte. Kirlenmiş siyaset, kirlenmiş topraklar ve gelecek!

Kadronun çoğunluğu gerçek sporculardan oluşmakta, 15 yaşında ki Olga’yı ise 2016 Gençler Avrupa Şampiyonası’nda, Ukrayna milli takımı sporcusu, Anatasia Budiaskina, canlandırıyor. Oldukça da iyi.