AN Vokal ‘Bu Toprakların Çok Sesli Yolculuğu’nu anlatıyor

AN Vokal’in yeni teklisi “Bu Tepe Pullu Tepe” 1 Kasım’da dinleyiciyle buluştu. Türkçe ve Kürtçe olarak iki dilde seslendirilen bu Erzurum türküsü yakında gelecek albümün de habercisi. AN Vokal ile yola çıkış öykülerini ve yolculuğun seyrini konuştuk.

AN Vokal bizim için uzun bir çok sesli vokal serüveninin bir durağı… 1996 yılında Haluk Polat tarafından kurulan Ychorus vokal topluluğuyla başlayan yolculuk, şimdi AN Vokal ile devam ediyor. AN Vokal halk şarkılarını Haluk Polat’ın çok sesli düzenlemeleriyle yorumluyor ve gelecek kuşaklara farklı bir bakış açısıyla taşıyor. Amacımız bu toprakların çok renkli ve dilli kültürünü, çok sesli müzik penceresinden yorumlamak.

AN adını Sümerler’in gök tanrısı An’dan (Anu) alan bir topluluk. Anadolu’nun ve yakın coğrafyanın tüm değerlerini kültürlerini tüm titreşimlerini anlamak ve anlatmak için bir araya geldi. Bunun yanısıra AN, grubun çok önem verdiği anı, anlam, anlama ve anlatma kavramlarını da çağrıştırıyor.

Aynı türküyü farklı dillerde seslendirdiğiniz kayıt çok ilgi çekti. Neden iki dil peki?

Üstünde yaşadığımız topraklar binlerce yıl boyunca çok çeşitli kültürlere, dillere, dinlere ev sahipliği yapmış. Aslında her birimiz, bazen farkında olmasak da burada var olmuş kültürlerden bir parça taşıyoruz. Yemekler, kelimeler, duygular, genler birleşir de türküler ayrı durur mu? “Bu Tepe Pullu Tepe”, bu toprakların halklarının paylaştığı türkülerden sadece bir örnek. Yolculuğumuzun bundan sonraki kısmında bu şekilde çok dilli söylenen türkülerden farklı örnekler de sunacağız. Dinleyiciler bazısının ezgisini biliyor dilini anlamıyor çıkacak, bazısının farklı dilde söylenişini ilk kez duymuş olacak;  ama hepsinin ne anlattığını yürekten anlayacak.

Aşık Veysel’e de (“Uzun İnce Bir Yoldayım”) bambaşka bir yorum getirdiniz. Caz unsurlarının dikkat çektiği bu yorum için neler söyleyeceksiniz?

“Uzun İnce Bir Yoldayım”, An Vokal’in müzik direktörü Haluk Polat’ın çok sesli müzik serüvenindeki ilk türkü düzenlemesi, bu açıdan anlamı çok özel. Bu türkü büyük ozan Aşık Veysel’den sonra çok kere yorumlandı, nesiller boyunca hep sevilip benimsendi. Kattığımız yorumun türküyü daha uluslararası bir hale dönüştürdüğünü düşünüyoruz.

HER AY YENİ BİR TÜRKÜ

Albüm de geliyor sanırım yakında. Neler olacak albümde başka?

Konserlerimizde kullandığımız bir sloganımız var: “Bu Toprakların Çok Sesli Yolculuğu”. Biz bu albümü single’lara bölerek bir yol hikayesi olarak tasarlamayı seçtik. Önümüzdeki dönemde her ay yeni bir single ile kurguladığımız öykünün baş kahramanı Ayşe; onun hikayesi ile her ay farklı bir yöreye uğrayacağız, oraya ait bir türküye yeniden hayat vereceğiz. Hem eser seçimiyle hem de kattığımız farklı yorumlarla dinleyiciyi şaşırtacağımızı ve mutlu edeceğimizi umuyoruz.

Pandemi süreci sahne işlerini bir hayli sekteye uğrattı. Bu anlamda iki soru sormak isterim, birincisi bu dönemi nasıl atlatıyorsunuz müzisyenler olarak ve ikincisi An Vokal’in konser planı var mı?

Pandeminin en çok vurduğu sektörlerden biri maalesef sahne sanatları… Sürecin başında seyirciyle buluşma ihtiyacı sanal ortamda giderilmeye çalışıldı ancak elbette etkinliklerde fiziki olarak bir araya gelmenin etkisine ulaşılamadı. Biz de pandemi sürecinde evlerimizden yaptığımız kayıtlarla bu dönemin zorluklarını anlatan “Sağlıkla Kal” şarkımızı yayınladık ve emekçilere kendi dilimizde desteğimizi sunduk. Daha sonra ise albüm yolculuğu başladı, şimdi single’ların kayıtları ile meşgulüz. AN Vokal aslında bir performans grubu, konserlerde seyirciye tadı damaklarda kalan bir Anadolu yolculuğu vadeden ve canlı performanslarda mutlu olan bir oluşum. Konserler için henüz net bir tarih vermek ne yazık ki mümkün olmasa da biz seyircimizle buluşmayı iple çekiyoruz. O güne kadar da sosyal medya platformlarındaki paylaşımlarla dinleyicimizle iletişim kurmaya devam ediyoruz.