AZİZ ERGUN ABİMİZ

ülker’dekiler harbiden akademi gibiydi.. masa başı toplantılarını diyom..

ne öğrenmişsem orada öğrendim zaten..

diğer çalıştığım tüm kurumların toplantıları osuruktan tayyare idi ve muhtemelen karşı cinse kur yapma üzerine kuruluydu.. kim bilir kaç geri zekalı, böylesi tuzaklara düşüp o gece yatağa girdi..

yukarda Allah var, ben asla hiçbi iş arkadaşıma asılmadım..

****

işin gerçeği, bi masa çevresine 5-10 kişinin oturması yöntemiyle yapılan toplantılarda önemli bi karara varıldığına hiç rastlamadım ben..

kelimenin tam anlamıyla boş iştir bu..

şimdi iyi ki vats ap diye bişi var.. bu sayede ”kurtulmuş” olduğumuz yapaylıkların haddi hesabını bilemezsiniz..

****

gelin size, kendimi ”konu mankeni” eyleyip, bilgi yurdu’muzun nasıl yönetildiğini anlatayım.. kendimi bi halt sandığım yoktur ve illa ki benim tarzım doğrudur gibi bi iddaam da bulunmamaktadır..

bi icraat öncesi ben zaten kararımı vermişimdir.. sadece, o işin başındaki arkadaşımla konuyu paylaşırım.. mutlaka fikrini dinlerim.. eksiğim varsa tamamlanır, fazlam varsa çıkartılır.. bunun tan türker (müzik) ve ömer ermiş (fotoğraf) ile yaşanmış sayısız örnekleri vardır, şu kısacık geçmişimizde..

daha sonra konuyu karar defterine yazarak, yönetim kurulu’nun imzasına açarım.. arkadaşlarım okur, ikna olur ve imza atarlar..

benim yöneticilik anlayışımda, yönetim kurulu ”icraat makamı” diğildir..

el ele verdiğim, sayelerinde ayakta durduğum birer sıradağ’dır, onlar..

****

izler’in işleyişi ise biraz daha değişiktir..

bu aydan taze örnek vererek anlatayım.. haziran sayısı matbaaya ulaştığı an, kafamda temmuz sayımız başlamıştır.. sevgili yazarlarımıza vats ap yoluyla ulaşıp; ”bu ayki kapak konumuz şudur, illa ki onu yazın demiyorum haa, ama bilginiz olsun” derim..

genelde kimse beni iplemez.. büyük bi çoğunluk o konuyu yazmaz.. olsun, biz böyle güzeliz zaten..

****

sonra grafiker kızımıza yazarım;

-”gız gızım.. ana hatlarımız şudur.. baştan bi 10 sayfa kadar kapak konusuna ayıralım.. sonra 15 sayfa kadar mektuplara ayıralım.. ruşen, isiin gazi, ertuğrul, mevlüt, ali tirali banko zaten.. necdet abinin bulmacası ve spor yazıları araya konsun, yani aziz ergun ve osman tanburacı.. sonlara doğru da gıdacılar peş peşe olsun, yani mehmet abi, orhan abi, nermin teyze”..

burada da sevgili kardeşim vildan asla benim dediğim sıraya uymaz ama benden sadece;

-”gocaya gitmeyi biluyusun ama” şeklinde bi fırça yer.. o kadar..

****

özetle benim yöneticilik anlayışım; kimsenin beni iplememesini sağlamak üzerine kuruludur..

****

temmuz sayımız biraz farklı hazırlandı ama.. aziz ergun ağabeyim aradı.. falanca yaylamızda spor kamp tesisleri kurma projesinden söz etti.. bunu kapaktan işlememizi önerdi..

-elbette abi, bikaç sene önce sizler o projeyi hazırlarken, zaman zaman yanınızdaydım, muhteşem proje abi.. tamam kabul, kapaktan giriyoruz..

dedim..

****

bugün ikişer çay içimi buluştuk aziz ağabeyimle.. bilmeyenlere söyliyim, aziz ergun eski teknik direktörüdür giresunspor’un.. sahibi olduğu diplomalar yönüyle şehrimizde 1 numaradır alanında..

ve kalemi güçlüdür.. bu yüzden tartışmasız izler yazarıdır..

ve yaşayan son meddahtır aziz abi.. tartışmasız canımın içidir..

****

-abi proje öyle muhteşem ki, bu nedenle üzülüyorum, yaptırmazlar..

-ben de aynı endişedeyim apocum, ama asla korkmuyorum..

-abi ne korkacaz ya?

-şu proje başka ilde olsaydı kıyametler kopardı..

-ben de onu diyom abi, giresun’da çomak sokanımız çok olur..

****

-aziz abi, şenes erzik ölmeden adım atman lazım..

-ben de her an ölebilirim yahu..

-işte o yüzden abi, işi hızlandıralım, Allah geçinden versin, sen olmazsan bu işi biz yapamayız.. beceremeyiz..

-bakalım, izler’de bi yayımlansın, tepkileri görelim, sonra düğmeye basalım..

-izler bu konuda emrinde abi.. sana medya 28 de destek verecek, konuştum ben..

-siyasileri de katmalıyız işin içine..

-abi akp’den sabri öztürk kesin destek olur, iyi parti’den abdulkadir başkan da olur.. zaten onlar izler’e abone.. dergi çıkınca okuyup anımsarlar mevzuyu.. ama chp’den kimseyi bulamazsın, onların derdi başka.. bunu bilerek çık yola..

-cem feridunoğlu’na da söyleyelim..

-ben derim abi..

****

sonra başladı meddahlığına aziz abim..

konuyu yenge’me getirdi.. hiçbi şeyi beğenmediğine, bu projeye de karşı olduğuna..

-50 yıllık evliyiz, hala anlamış diğilim, beni nasıl beğendi de aldı?????

-hahahahahaha..

-izler’i satır satır okuyo, bitek benim yazıyı okumuyo!!!!!

-(gülme krizi)

-bizim hanım, arkadaşlarımın da hiçbirini beğenmiyo!!!!!!

-(gülme krizi devamı)

-yahu erkek torunum çok büyük bi şirkette işe girdi istanbul’da.. dünya devi bi şirket.. buna bile tam sevinmedi.. anasını aradı.. bunun kesin o şirkette konuştuğu bi kız vardır, dikkat edin dedi..

****

bi başka abi geldi yanımıza, ayak üstü.. konu ne zaman ”sağlık” oldu bilmiyorum, herifin prostatı varmış meğer..

-boşver, ölümün prostattan olsun be mustafa..

dedi aziz abi..

prostat zengin hastalığıymış!!!

püskürttüm artık çayı..

****

uzatmiyim..

bahçalarda gış gabak

öptüm sizi şappadak..