(Ömer Erduran/ İYİ Kİ Kitabından)
Doğan Bey yeni bir kitabını yayınevine vermeden önce, fikrine güvendiği insanların görüşlerini almak için yazdığı metni onlara yollardı. Bunu karşıdan sadece methiye beklemeden yapan nadir insanlardan biriydi. Gelen eleştirilere ve önerilere büyük önem verirdi. İnsan ve Davranışı’ndan sonra İnsan İnsana ve ardından yayımladığımız diğer kitaplarında babam Erol Erduran’a da mutlaka önceden okuması için bir kopya yollardı.
Artık bizimle birlikte olmasa da Doğan Bey’le ilgili bir imge tüm canlılığıyla zihnimdeki varlığını koruyor. Onu, bir sürü cebi olan uzun şortunu giymiş, ayağında sandaletleri, sırtında çantası, yüzünde her zamanki gülümsemesi ve gözlerinde her varlığa duyduğu büyük sevgiyle bir yaşam gezgini olarak hatırlıyorum. Bu imge zihnimde öylesine canlı ki her an kapımda bir tıklamayla Doğan Bey ofisime giriverecek ve gördüklerinin öykülerini benimle paylaşacakmış gibi geliyor.
Doğan Bey için her gün, yaşamda yapılan heyecanlı bir yolculuktu. Çevresini sürekli gözlemliyor ve gözlemlediği insanların gözünden bakabiliyordu yaşama. Kâh Boğaz’dan geçen dev tankeri fark etmenin heyecanıyla babasının paçasından çekiştiren çocuk oluyordu kâh çocuk olmanın heyecanını unutmuş mutsuz yetişkin. Ve o sahneyi, modern bir meddah gibi aktarıyor, sanki siz de oradaymışsınız gibi canlandırıyordu zihninizde.
Bu romantik imgenin arkasında ise sürekli okuyup araştıran ve metodik çalışan ciddi bir bilim insanı vardı. Planladığı her yeni kitap için ciddi bir hazırlık ve araştırma söz konusuydu. Okuduğu kitapları, ileride kaynak olarak kullanmak üzere bir kütüphaneci titizliğiyle nasıl arşivlediğini bana anlattığında çok etkilenmiştim. Aramızdan ayrılmasından sonra eşi Yıldız Hanım, bu kitapların bir kısmını ofisine taşıyıp güzel bir kütüphane oluşturdu. Bu kütüphane Doğan Bey’in bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme arzusunu etkileyici bir şekilde yansıtıyor.
Doğan Bey kitaplarında bizlere, insanları sürekli olarak baskı altında tutan “Korku Kültürü” kalıplarına karşı, kişinin özgürce kendini keşfedebileceği aydınlık bir dünyanın yolunu gösterdi.
(…) Fikirlerinin kitapları aracılığıyla gelecek kuşaklara da taşınacağını bilmek bize umut veriyor. Hepimiz onun eksikliğini hissediyor, olumlu enerjisini özlüyoruz.
(Ömer Erduran/ İYİ Kİ Kitabından)