Nasıl olup da bunu bilmediğime şaştım kaldım arkadaşlar.
Bize tarih diye, ecdat diye saçmasapan konu ve insanlar öğretildiği için olsa gerektir, bilgi dağarcığımdan uçmuş gitmiş bu konu, belki de hiç girmemiş?
Kızıl Hafız Ahmet Efendi.
***
Sözcü’nün ekinde okudum. 1876 yılında, Selanik’te, bir Bulgar kızı… Aşkı uğruna müslümanlığı kabul etmiş, örtünmüş. Kızı döverek, çarşafını yırtarak abd konsolosluğuna götürmüşler. Olay duyulmuş, büyümüş, Selanikli müslümanlar ayaklanmış… Arbedede Alman ve Fransız konsolosları dahil çok ölen olmuş. Uluslararası krize dönüşmüş, Askeri harekat bile başlamış.
Olayların elebaşı Kızıl Hafız Ahmet Efendi imiş.
Yargılama esnasında firar ederek, Makedonya dağlarına kaçmış. Kim midir O?
Ali Rıza Efendi’nin babası…
***
Mustafa Kemal’in dedesi yani.
Asıl genlerini kimden aldığı gayet aşikar Ata’mızın.
Ecdat diye birisi varsa, benim için O’dur.
***
Belemit kayalıklarına karşı, sonsuz bir keyifle çayımı yudumlarken okudum bunları az önce.
Belemit nedir? Adını bu kayalıklardan alan gıda markamız.
Öyle bir masa etrafına oturup yapılan toplantıları sevmem ben. Verimli de bulmam. Boş işin önde gidenidir, beyin fırtınası sözü de yalandır derim hep. Bu memlekette beynine gerek duyulacak herkes ölmüştür çünkü.
Kime, neyi danışayım? Birine birşey sormuşsam, yanıtını biliyorumdur. Kararını da vermişimdir zaten!
Ama günün biri, her nasılsa, Bilgi Yurdu’ndan birkaçımız oturup laflarken, gıda markamıza ad ararken, ağzımdan birdenbire “Belemit” çıkıverdi. Lütfen yanlış anlama olmasın, ben buldum falan, ben bu konularda iyiyim filan değil. Alakası yok! Tam aksi, hiç de anlamam böylesi işlerden…
Ne diyim, Allah söyletti işte. Yalnızca buydu olan.
Şu günlerde, bilenler, (ki ondan da anlamam) böyle tescilli bir markanın piyasa değerinin 5 trilyon (eski parayla) olduğunu söylemekteler.
40 yılda bir işe yaramaşım yani.
***
Yanlış şehirde üretmenin…
Ve tarihteki en berbat ekonomiye denk gelmenin…
Doğal bir sonucu olarak, Belemit’imiz rölantide gidiyor bu yıl. Yalnızca Giresun çileği reçeli ve Giresun patlıcan inciri reçeli var portföyümüzde. Çünkü gördüm; fındık ve fındık ezmesi gibi ürünler ayağa düşmüş şehrimde. İpini koparan buna girişmiş. Çok yazık.
Bencileyinse beklemedeyim. Kafamda, elbette ki Ülker’deki deneyimimden kaynaklı ve şehrimin çok özel ürünlerini içeren bir konsept var. Bir yatırım gerekiyor ve bunun karşılığını Giresun’dan almanın mümkün olmadığını görüyorum.
Bekleyin görün sizler de. Var bir bildiğim.
Acelem yok.
***
Belemit’in ne anlama geldiğine ilişkin, hepsi birbirinden fuzuli, çok bilgi var, oysa Can Akengin yüz sene evvel yazmış palamuttan geldiğini, başka bir kaynağa gerek görmüyorum.
Allah herkesin gönlüne göre versin.
Allah herkese yarattığı markaya baka baka çay içmeyi nasip etsin.
Allah şehrimi vasıfsız, şeref yoksunu insanlardan kurtarsın.
Bilgi Yurdu’muz Kızıl Hafız Ahmet Efendi ruhuyla yönetilmektedir.
En derinden sevgilerimle.
Gürsel Ekmekçi
CAN AKENGİN BİLGİ YURDU DERNEĞİ BAŞKANI
1
2
3
4
5
6
