Haftanın Kitapları

Haftanın Kitapları

Özkan Saçkan’dan Haftanın Kitapları…

Özkan SAÇKAN

Ana kızın yaşamı özlemle sürer

Gülten Dayıoğlu’ndan Fadiş. Yıkılmış bir yuvadan arta kalan Fadiş, Analı babalı bir yuvası olmadığından, çeşitli köy, kasaba ve kentlerde akrabalardan oluşan değişik ailelerin yanında yaşamak zorundadır. Tek dayanağı annesi Cemile’dir ama baba onu ikide bir kaçırıp annesinden uzaklaştırır. Anne, kızının izine düşer onu bulur. Ancak geçim için çalışmak zorunda olduğundan, Fadiş’i aylık yollamak koşuluyla yakınlarına bırakır. Ana kızın yaşamı özlemle sürer. Bir türlü bir araya gelemezler. Fadiş’in duygu yüklü yaşam serüveni, öylesine renkli, öylesine ilginç ve sürükleyicidir ki! Yediden yetmişe, bu kitapta, herkes kendinden bir şey bulmaktadır. (Altın Kitaplar)

İnsan olmanın sorumluluğu

Nazan Öncel’den Yarınsız Yarın. Elinizde tuttuğunuz bu kitap İzmirli sanatçının ilk yazarlık denemesidir. Mizah ve edebiyat dergilerinde çok sayıda makale ve denemeleri yayınlanmış olan yazar öğretmen bir anne ve memur bir babanın kızıdır. Kendine özgü diliyle ve ustalıkla yazdığı hikâyelerini müziğe taşıyarak hikâye anlatan şarkı yazarlığı geleneğinin ilk kadın temsilcisi olmuştur. İnsan olmanın sorumluluğuyla toplumun yaralarına işaret ederken “Edebiyatta olduğu gibi şarkılar da her şeyi söylemelidir” diyen sanatçı New Port Üniversitesi Davranış Bilimleri mezunudur, Sokak Kızı olarak da nam salmış olup pek çok ödülün sahibidir. (Everest Yayınları)

Şeytanlığın hüküm sürdüğü topraklar

Kiran Millwood Hargrave’den Kadınlar Adası. 24 Aralık 1617. Norveç’in en kuzeydoğusunda bir ada, Vardø. Denize açılmış kırk adam, duyanların büyüyle çağrıldığını düşündüğü bir fırtınada yaşamını yitirir, geride ise kadınların hâkimiyetinde bir topluluk kalır. Yirmi yaşında, genç bir kadın olan Maren de bu felakette babasını ve kardeşini kaybeder. Üç yıl sonra, tehlikeli bir figür gösterir kendini: Kuzey adalarında cadı olarak hüküm giyenleri yakarak idam eden Vekil Absalom Cornet. Yanında da, otoritesini hem zorlayan hem de ondan korkan genç eşi Ursa. Absalom burayı Tanrı’nın dokunmadığı ve korkunç bir şeytaniliğin hüküm sürdüğü topraklar olarak görür. (İthaki Yayınları)

Bastırılmış duygulardan kaçış

Stanislaw Lem’den Gelecekbilim Kongresi. Hocasını kıramayıp Kosta Rika’daki Gelecekbilim Kongresine katılan talihsiz astronot Ijon Tichy, hiç beklemediği olayların ortasında kalacak ve kendini 2039 yılında bulacaktır. Herkesin lüks içinde, son derece mutlu yaşadığı bu gelecekte ters giden bir şeyler olduğunu kahramanımız çok geçmeden fark edecektir. Bilim kurgunun usta kalemi yazar özgün ve mizahi bir dille, nüfus artışından kimyasal silahlara, bastırılmış duygulardan kaçış sendromuna değin pek çok konuyu irdeliyor ve karşımıza felsefeyle mizahın, bilim kurguyla psikolojinin kol kola gezdiği bir başyapıt çıkıyor. (Alfa Yayınları)

Niyet etmekte inanç vardır

Vedat Delek’ten Niyet Ettim. Niyet etmek sevgiye, aşka, iyiliğe, güzelliğe, başarmaya; her şeyin başıdır niyet etmek. Bu kitapta sizlere niyet etmenin gücünü ve önemini anlatıyorum. Yaşamın en büyük gücü niyet etmekten geçer. Niyet ediyorum, bu kitabı okuyanın hayatının değişmesine. Niyet ediyorum, bu kitabı okuyanın şifalanmasına. Niyet etmekte güç vardır. Niyet etmekte inanç vardır. Gücünün ve inancının farkına varmak istiyorsan bu kitabı okumaya niyet et. (Az Kitap)

Boy gösteren güzeller güzeli kız gerçek mi?

Koray Avcı Çakman’dan Oyundasın – Oyunda Kal 2. Okulun silik ve sönük genci Asım’ın yaptığı “Bakben” adlı bilgisayar karakteri bir anda herkesin ilgi odağı olmayı başarmıştı. Ancak Şeker Holdingin hırslı patronu, Bakben uygulamasının üzerine konuverdi. Üstelik artık sanal değil, kanlı canlı ve yakışıklı bir Bakben vardı karşımızda… Asım, “Neler oluyor?” diyemeden bir de İzleben çıktı ortaya! Bakben’in başına gelen İzleben’in de başına gelecek mi? “Ben İzleben’im!” diye etrafta boy gösteren güzeller güzeli kız gerçek İzleben mi? (Altın Kitaplar)

Ağacını korumak için el ele tutuşanlar

Burak Kaya’dan Altın Madeni. Bu kitapta Aslı Sinman Kutluay’ın rengarenk resimleri eşliğinde toprağını, suyunu, ağacını korumak için el ele tutuşanların öyküsünü okuyacaksınız. (Bilgi Yayınevi)

Tarihsel ve modern roman

J.M.G. Le Clézio’dan Çöl. Zamanın dışında, insanların tarihinin dışında kalmış bir ülkeydi burası, belki de dünya kurulduğunda diğer ülkelerden ayrı düşmüş, hiçbir şeyin doğup ölemediği bir ülke. Yıl 1909. Ergenlik çağındaki Nur ve onun Mavi Adamlar olarak bilinen savaşçı halkı, Fransız sömürge askerleri tarafından yurdundan edilir, böylece kendilerine yeni bir yurt bulma umuduyla kuzeye doğru yola düşerler. Bu yaşananlardan uzun zaman sonra, Mavi Adamların soyundan gelen güzel Lalla ise Fas’ta bir gecekondu mahallesinde hayatını sürdürürken, kendisini çok daha büyük zorlukların beklediği Fransa’ya kaçmak zorunda kalır. Kitap, insanın ilkel benliğini, cinsel kimliğini irdeleyen, kolonyal ve post-kolonyal dönemlerde aynı coğrafyada geçen iki ayrı hikâyeyle örülmüş, çok katmanlı, poetik, tarihsel ve modern bir roman. (Can Yayınları)

Hayatta kalmak için yeni bir bakış açısı lazım

Onur Ataç’tan Yedi Özgürlükçüyle Kübizm. “Gerçek zaten vardır, yalanı icat etmek gerekir.” -Georges Braque. Fotoğraf makineleri, ses kayıt cihazları, telefonlar, otomobiller, uçaklar ve bilumum icatlar peyda oldu, mertlik bozuldu. Ressamların olanı olduğu gibi resmetmelerinin hiçbir anlamı kalmadı. Fotoğraf makinelerini aşmaları gerekiyordu artık. Böylece ne oldu? Müjdeler olsun kübizm doğdu! Hareketin başını çeken Pablo Picasso, geleceğin fotoğrafçılığı ve videografisi arasında kalan ressamlara eğer hayatta kalmak istiyorlarsa resmin yeniden icat edilmesi gerektiğini söyledi. Artık yeni bir bakış açısı lazımdı hayatta kalmak için. (Genç Destek)

Tarihi romandan beklenecek her şey var

Maurice Druon’dan Demir Kral – Lanetli Krallar 1.  ‘‘Gerçek Taht Oyunları nasıl olurdu diye düşünüyorsanız, yanıtı Lanetli Krallar.” – George R. R. Martin. “Lanetli Krallar’da bir tarihi romandan beklenecek her şey var: Demir krallar ve boğdurulan kraliçeler, savaşlar ve ihanetler, yalan ve şehvet, kandırmaca, hanedanların rekabeti, Tapınak Şövalyeleri’nin gizemi, doğumda değiştirilen bebekler, kılıç ve günah, büyük bir hanedanın çöküşü; üstelik tamamına yakını doğrudan kronikler ve tarih sayfalarından alınma. Emin olun, Capet ve Plantagenet’lerin, Stark’lar ve Lannister’lardan geri kalır yanı yok. Bana göre Maurice Druon, Alexandre Dumas’dan sonra Fransa’dan çıkan en büyük tarihi romancı.” (Epsilon Yayınevi)

İlerlemeye ve gelişime inanırlar

Gustave Flaubert’tan Makbul Fikirler Lügatı. Bouvard ve Pécuchet, 1838 senesinin sıcak bir yaz günü, Paris’te, Saint-Martin Kanalı’nın kenarında aynı banka otururlar. Şapkalarının içine isimlerini yazmışlardır, ikisi de memur ve kırk yedi yaşındadır, biri dul diğeriyse hiç evlenmemiştir, bütün gün yazıyla, kopya etmeyle meşgul olmaktadırlar. İşlerinden bıkmışlardır; maddi imkânsızlıklar ve zaman darlığı sebebiyle istediklerini yapamamaktan yakınmaktadırlar. Benzerlikleriyle beraber farklı yönleri ve eksiklikleriyle birbirlerine yaklaşırlar, yakın arkadaş olurlar. Bouvard’ın amcası zannettiği babasının ölümü üzerine yüklü bir mirasa konarlar ve asıl maceraları burada başlar. Bir çiftlik satın alır ve yeni hayatlarına başlarlar. Bouvard ve Pécuchet tam manasıyla Aydınlanma Devri insanlarıdır; gelişime ve ilerlemeye inanırlar, teknik onlar için çok önemlidir, kitaplardan her şeyi öğrenebilirler ve yazarlar onlara her zaman doğru yolu gösterir. (Everest Yayınları)

Kalbinizin nasıl attığını göreceğiniz bir yolculuk

Nikki Stamp’ten Kırık Bir Kalp Öldürür Mü? “Dr. Nikki Stamp branşına öylesine âşık ki, şu muhteşem ama hâlâ gizem dolu organ: insan kalbi.” Dr. Michael Mosley. “Hazırlanın! Kalbinizin nasıl attığını ve her bir atışın ne kadar paha biçilmez olduğunu göreceğiniz bir yolculuğa çıkıyoruz.” Oyuncu Debbie Reynolds, sevgili kızı Carrie Fisher’dan bir gün sonra öldüğünde, tüm dünya bu durumu “kalp kırıklığı” olarak tanımladı. Peki, bu romantik teşhisin gerçekle ilgisi var mı? Duygusal yıkım kalbi etkiler mi? Ya da aşk ve mutluluk gerçekten kalp sorunlarımızı iyileştirebilir mi? Kalp ve akciğer cerrahı yazar, daha küçük bir çocukken kalbe âşık oldu ve işleyişinden etkilendi. (Flamingo Yayınları)

Hayatın dönüm noktası

Michel Houellebecq’ten İtaat – İthaki Modern. Fransa’nın önde gelen ve hem demeçleri hem de eserleriyle pek çok tartışma yaratan yazarlarından, Prix Goncourt ve Prix Novembre gibi saygıdeğer ödüllerin sahibi yazarın bu yeni romanı 7 Ocak 2015 tarihinde yayımlandı. Aynı gün Charlie Hebdo mizah dergisine El-Kaide tarafından yapılan saldırıda on iki kişi hayatını kaybetti, on bir kişiyse yaralandı. Yazarın romanı kimilerince İslamofobik bir provokasyon olmakla itham edildi, yazar da dönemin Fransız Başbakanı Valles tarafından bile eleştirildi. 2022 yılında Fransa’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Müslüman Kardeşler’in adayı Mohammed Ben Abbes galip gelir. Ülke süratle şeriat yönetimine geçerken, J. K. Huysmans uzmanı, hayata dair heyecanını kaybetmiş akademisyen François’nın da karşısına büyük bir fırsat çıkar. Bunu değerlendirip değerlendirmemekse hayatının dönüm noktası olacaktır. (İthaki Yayınları)

İnsanlara artık inanmıyordu

Duygularını Pişiren Kadın: Man. Bana hamile kalıp dünyaya getiren birinci annemin kafasında delik vardı. Beni bir sebze bahçesinde bamyaların arasından toplamış olan ikinci anneminse inancında bir delik vardı. İnsanlara artık inanmıyordu, özellikle de konuşurlarken. İlk adımlarımı atmama tanık olan üçüncü annemse Maman’dı, benim Maman’ım. O sabah dünyaya yeniden kucak açma isteği duyup odasının o güne değin kapalı kalan pencere kanatlarını aralamış. Uzaktan, sıcak gün ışığının içinde beni görmüş, böylece onun kızı olmuşum. İsminin anlamı, dünyaya geliş öyküsüyle birlikte düşünüldüğünde tuhaf bir ironi yaratan Mãn (Vietnamcada “tüm arzuları gerçekleşmiş” demektir), tam üç anneye sahiptir: İlki, savaş zamanı onu bir tarlada doğurup bırakan genç bir kız, ikincisi onu bamya tarlasında bulup daha sonra yeniden terk eden bir rahibe, sonuncuysa hayatta kalmak ve çocuğunu korumak için gönülsüzce bir casusa dönüşen Maman. (Kafka Kitap)

Savrulanların çığlığı

Yılmaz Gruda’dan Sımayıl ile Razıya. Bugün yerinde yeller esen “ah güzel İstanbul”un, 81 ili bünyesinde barındıran bir kenar mahallesinde yaşanan, dillere destan bir sevdanın romanı. Üstelik sosyolojik bir alan araştırmasıyla iç içe… Gel de Gör mahallesinin işporta kasetçisi Sımayıl ve onun yangını güzeller güzeli Razıya. Meşhur aşk hikâyelerinin rengârenk bir gecekondu versiyonu… “Kerem benim, Aslı ben. Bu beton sarmalı sahrada. Bir büyük çığlığım ben. Savrulanların çığlığı! Sen nerdesin? Nerdesin sen?” (Kırmızı Kedi Yayınları)

İki saniyede beynimizde neler oluyor?

Malcolm Gladwell’den Blink- Düşünmeden Düşünebilmenin Gücü. Bir çiftin tartışmasına kulak misafiri olup ilişkilerinin geleceğine dair bir fikre kapıldığınız oldu mu hiç? Maç izlerken bir pasın gol olup olmayacağını anladığınız bir an… Ya da yaptığınız bir iş görüşmesinin ardından işe alınacağınızı düşündüğünüz halde yanıldığınız bir durum… Elinizdeki kitap, gündelik hayatımızın en küçük bileşenleriyle ilgileniyor: Ne zaman yeni biriyle tanışsak, karmaşık bir durumla yüz yüze gelsek veya güç bir adım atmak zorunda kalsak birdenbire ortaya çıkan anlık izlenimlerin ve kararların içeriğiyle. (Maltepe Üniversitesi Kitapları)

Latincenin felsefe dili olarak gelişmesi

Cicero’dan Dost Kazanma ve Dost Kalma Sanatı – Antikçağ Bilgelerinden Öğütler. Romalı hukukçu, hatip, devlet adamı ve filozof Marcus Tullius Cicero, Roma Cumhuriyeti’nin sendelediği, Julius Caesar’ın yükselişini, diktatörlüğünü ve ölümünü gördüğü heyecanlı bir dönemde yaşadı. Siyasetin bu heyecanı, gerginliği, karmaşası ve entrikaları siyasi konuşmaları ve yazışmalarında açıkça görülen Cicero, Yunan düşüncesinin daha sonraki dönemlere aktarılmasında büyük rol oynayan, önemli bir tarihi figürdür. Cicero sadece döneminin siyasi ortamını iletmekle kalmadı, bilgi teorisi açısından kesinliğe bağlanmak yerine olasılıkların peşinden giden etik alanında dogmatik bir tavır sergileyip Stoacılar ve Sokrates’i takip ederek Latincenin felsefe dili olarak gelişmesine önemli katkılarda da bulundu. (Say Yayınları)

Bloksuzlar-Bağlantısızlar Hareketi

Cüneyt  Akalın’dan Asya’nın Işığı Pandit Cevahirlal Nehru. İngiliz sömürgeciliğini yenilgiye uğratan Nehru, bu doğrultuda tarihin akışını değiştiren, büyük bir kültürel miras temelinde yükselen bir toplumun çağdaşlaşmasına önayak olan büyük devrimcidir; Batı ile Doğu’yu bir araya getiren kişidir; aradaki köprüleri inşa eden mimardır.

Nehru, Asya’da ulus-devlet çağını açanlardandır. 1950’lerde dünya çapında yükselen dalganın başına geçti, dünya hakimiyeti peşinde koşan büyük devletlere karşı “Bloksuzlar-Bağlantısızlar Hareketi”ni kurarak uluslararası barışı ve güvenliği pekiştirdi. (Tarihçi Kitabevi)

Umudu da unutmayan bir yapıt

Victoria Williamson’dan Kelebek Zihinli Çocuk. Jamie’nin tek dileği normal olmak. Fakat dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ona beyninde kelebekler uçuşurmuş gibi hissettiriyor. Elin’in tek dileğiyse mükemmel olmak. Ancak o zaman ailesinin yeniden bir araya geleceğine inanıyor. Jamie ve Elin’in hayatları ummadıkları bir anda ve beklemedikleri bir yerde kesiştiğinde ikisinin de hayatı baştan aşağı değişiyor ve sürpriz sonlu bir masala dönüşüyor. Belki normal ya da mükemmel diye bir şey yoktur ve belki de mutlu sonlar farklı şekillerde de olur. “Acı veren bir gerçeklikle yazılan fakat umudu da unutmayan bir yapıt.” – Kirkus Starred Review. (Genç Timaş)

Yeni düşünceler ve fikirler

Pinchas Lapide’den Tanrı Arayışı ve Anlam Sorunu. Viktor E. Frankl, ardında çok geniş kapsamlı bir külliyat bıraktı. Kitap, basılmış diğer kitapların arasında yer almıyor çünkü 2004 Mayıs’ında orijinal el yazması ve eserle ilgili ses kayıtları Frankl’ın özel arşivi kayıt altına alınırken keşfedildi. Viktor Frankl’ın, Viyana’daki evinde Yahudi ilahiyatçı yazar ile yaptığı birkaç saatlik söyleşi sonunda ortaya çıkan kitap, yazarın bıraktığında prova baskıları yapılmış olarak bulundu. Kitapta ise durum farklı. Burada, birbirlerine sadece kendi görüş açılarını anlatmakla kalmayan, ayrıca uzun yollar kat ederek birlikte yeni düşünceler ve fikirler geliştiren ve bunları hem özel hem de entelektüel dostluğun yarattığı güvenli bir ortamda tartışmaya açan iki araştırmacı buluşuyor. (Totem Yayınları)

Halkın ne düşündüğünü açıkça anlatmak

Elsa Sophia von Kamphoevener’den Kervansaray Ateşlerinin Başında. “Unutulmaması gereken başka bir şey, Türkiye’de bir masalcının eleştiri yapabilen ve bunun için yargılanmayan tek insan olduğudur. Bir masalcı masal anlatırken, halkın içinde olan ama kimsenin dile getiremediği şeylerden bahsederdi. Bir sultana, vezire, değersiz zenginlere ve tüm zayıflıkları barındıran güçsüzlere halkın ne düşündüğünü açıkça anlatmaktan çekinmezdi. Güç sahibi insanların, masalcılardan korkmaları ve halk isyanlarında hepsini barış olana kadar bir yere kapatmaları bundan kaynaklanırdı.” (Alfa Yayınları)

Atatürk’ü ve Kurtuluş Savaşı’nı anlatıyor

Tolga Aydoğan’dan Bağımsızlık Yolu. Yazar çocuklar ve gençler için sürükleyici bir roman tarzında kaleme aldığı bu kitapta, Çanakkale Savaşı’ndan itibaren Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Kurtuluş Savaşı’nı tüm önemli dönüm noktalarıyla, adım adım anlatıyor. Bu kitapla çocuklar ve gençler, tarihimizi temposu hiç düşmeyen bir roman akıcılığında heyecanla okurken aynı zamanda tümü belgelere dayanan, kaynak kitaplarla desteklenen, fotoğraf ve çizimlerle zenginleştirilen bilgilerle Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Kurtuluş Savaşı tarihini doğru öğrenmiş olacaklar. (Bilgi Yayınevi)

Güneş herkes için parlamıyor mu?

J.M.G. Le Clézio’dan Göçmen Yıldız. Nazi kıyımından kurtulmuş olan Esther, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından annesiyle birlikte yeni yurduna, İsrail’e kavuşmak için yollara düşer. İsrail’in kuruluşuyla kendi topraklarında bir yurtsuza dönüşen Nejma ise Filistin kamplarındaki yaşamın dehşetini yaşayıp oradan kaçar. Görünüşte farklı fakat özünde bir olan bu iki genç kızın yolu, Yahudilerin ve Arapların acı dolu tarihinde bir şekilde kesişecektir. Bir dünya vatandaşı olarak nitelenebilecek yazar kitabında modern dünyanın saldırıları karşısındaki bireylerin hayatlarını anlatırken politik bir yoruma girişip herhangi bir ahlak dersi vermeye çalışmaksızın, coğrafi sınırları ve mevcut medeniyetleri aşan, insan sevgisiyle dolu bir roman ortaya koyuyor. (Can Yayınları)

Hayat; kendisini alt edenindir

Gürgen Öz’den Kötü Bir Gün. “İnsanlar, en çirkin gerçeği bilmenin bile güzel olduğunu anlamak istemezler… Hayat; kendisini alt edenindir…” Yazarın kaleme aldığı bu çok katmanlı Kafkaesk novella, insan psikolojisinin karanlık dehlizlerine inme cesareti gösteren nefes kesici bir kurgu… Baba oğul ilişkisi, geçmişin sırları, sınıf çatışması, otorite ve güç savaşları, yalanlar, gerçekler, yüzleşilemeyenler ve içsel özgürlük arayışının gölgesinde oynanan, üstelik gerilim dozu giderek artan bir körebe oyunu… Kötü bir gün geçirdiğini düşünenler, bu kitabı mutlaka okumalılar. Çünkü çok daha kötü günler de var. (Destek Yayınları)

Erkekliğe dair konuşulamayanlar

Saadettin Eskiçorapçı’dan Konuşulmayan Erkeklik. Erkekler doktora gitmekten ve dertlerini anlatmaktan çekiniyor. Çekinmeyin beyler, konuşun! Yazar, üroloji ve üroonkoloji hekimliği alanında edindiği deneyimi ve tedavi sürecinde hastalarının nasıl hissettiğine dair izlenimlerini bir araya getirerek erkekliğe dair konuşulamayan sorunlara çözüm önerileri getiriyor. Erkeklik nedir? Neden herkesin kendine göre bir erkeklik algısı var? Kadınlar sorunlarını anlatmakta daha rahat ve çözüm odaklıyken erkekler konuşmaktan ve çözüm aramaktan neden kaçıyor? Erkeğin görevleri ve işlevleri mi var? Yoksa erkek biyolojik bir mekanizma mı? Prostat probleminiz mi var? Peki, prostatın ne olduğunu gerçekten biliyor musunuz?

Yüzünüzde gözlerinizin, burnunuzun ve ağzınızın olduğunu biliyorsunuz. Ya cinsel organlarınızın adlarını sayabilir misiniz? Erkeklerde beden algısı her şey midir? Andropoz nedir? Andropoz ve menopoz arasında ne gibi farklar var? (Epsilon Yayınevi)

Öykücülüğümüze dair bütünlük

Kenan Hulusi Koray’dan Yarasa Bir Kıza Aşık Oldu. Bizim Hikâye, Osmanlı’dan günümüze edebiyatımızda öykünün izini süren, öykücülüğümüzü var etmiş, geliştirmiş yazarların eserleri arasından en güzellerini, en başarılılarını, en önemlilerini belirli bir tematik bütünlük gözeterek ortaya koyan, 1850’lerden 1950’lere kadar bir asırlık öykücülüğümüzün verimlerini bir araya getiren bir kitap dizisi. Bizim Hikâye dizisiyle birlikte, hem öykücülüğümüze dair bütünlüklü bir söz söylemek hem de yeni öykücüler keşfetmek üzere farklı yolculuklara yelken açıyoruz. Kitap yazarın “gotik edebiyat” kapsamında değerlendirilebilecek bütün öykülerini bir araya getiriyor. (İthaki Yayınları)

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • Koç
  • Boğa
  • İkizler
  • Yengeç
  • Aslan
  • Başak
  • Terazi
  • Akrep
  • Yay
  • Oğlak
  • Kova
  • Balık
KOÇ BURCU YORUMU
BOĞA BURCU YORUMU
İKİZLER BURCU YORUMU
YENGEÇ BURCU YORUMU
ASLAN BURCU YORUMU
BAŞAK BURCU YORUMU
TERAZİ BURCU YORUMU
AKREP BURCU YORUMU
YAY BURCU YORUMU

Arkadaşlarınıza ve aile üyelerinize ne planladığınızı ve nereye gittiğinizi bildirin, ardından onları geziye katılmaya davet edin. Bugünün Venüs-Mars bağlantısı, diğer insanları planlarınıza dahil ederek bazı ciddi liyakat puanları kazanabileceğiniz anlamına gelir.

OĞLAK BURCU YORUMU
KOVA BURCU YORUMU

Bugünün Venüs-Mars bağlantısı, haritanızın en dinamik iki açısını kesiyor, bu nedenle yaratıcı bir çabada başarılı olmak istiyorsanız, şimdi ona en iyi şansı vermenin tam zamanı. İnsanların fikirlerinize ne kadar açık olduklarına şaşırabilirsiniz.

BALIK BURCU YORUMU

Bugün duygusal olarak daha hassas olabilirsiniz. İnsanlarla iletişimdeki inceliğiniz sayesinde yanınızdakilere destek olabilir, onları rahatlatabilirsiniz. Ancak, kendi duygusal ihtiyaçlarınızı da göz ardı etmemelisiniz. İçsel dengeye odaklanmak ve kendinize zaman ayırmak için fırsatlar yaratın. Enerjinizi doğru yönlendirmek, hobilerinize zaman ayırmak veya rahatlama teknikleri kullanmak size iyi gelecektir. Kendinizi yeniden motive etmek için yapıcı düşüncelere odaklanın ve geleceğe umutla bakın.

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM