Unkapanı Köprüsü üzerinde röportaj yapmıştım ama köprünün altında hiç işim olmamıştı! Zaten konuştuğum kişinin yaptığı iş, neresinden baksanız, eşi benzeri olmayan bir iş. Fransız asıllı ama İsviçre’de yaşayan Saype’nin mesleği hemşirelik! Ama o çocukluğundan beri, sokaklarda hemşirelik yaptığı yıllarda da geceleri duvarlara imzasını bırakan bir grafiti sanatçısı. Hep çok merak etmişimdir, neden grafiti? Cevabı çok yalın: “Ben de varım demek için! ABD’de ortaya çıkan bu iş, caddeleri dolduran ve gözümüze giren reklamlara karşı bir tür protestoydu, ben de varım demekti. Ama bir an geldi, grafitiler görüntü kirliliği içinde kayboldu, artık beni tatmin etmemeye başladı. O zaman daha büyük alanlara mesaj bırakmaya başladım, meydanlara, dağlara, göllere!
Özel bir teknik ve boya kullanıyor bunun için: Kömür, tebeşir ve bunları birbirine yapıştıracak süt proteini biyolojik karışımını özel bir aletle püskürterek yere devasa freskler yapıyor. Nereye mi? İlkini Paris’te Eyfel Kulesi’nin ayağında başlattığı işi, (15 bin m2) 8. etapta İstanbul’da; Beykoz Çayırı’ndan başlayan, Boğaziçi Üniversitesi’nin Güney Kampus bahçesinde devam eden ve Unkapanı Köprüsü’nün ayağındaki yüzen bir platformun üzerinde Boğaz’ın sularında dolaştırılacak olan bir desen! O kadar büyük ki yakından baktığınızda görünmüyor. Evet, fazla büyük olduğu için görünen şey anlaşılmıyor. Deseni kavrayabilmek, anlamak için yukarıdan, üstten bakılması lazım. Yani yüksekten fotoğrafının, videolarının çekilmesi ve onlara bakılması!
Desen basit: İki el birbirini bileklerinden kavrıyor ve sımsıkı tutuyor. Bu dostluk, birliktelik ve işbirliğini anlatan sade desen, bir şehirden diğerine, Avrupa’dan Afrika’ya, İstanbul’da olduğu gibi Avrupa’dan Asya’ya uzanırken İnsan Zinciri oluşturarak müthiş bir sinerjiyi de beraberinde götürüyor. Saype, 2019 Haziranı’nda başladığı bu çılgın projeyle Paris’te Eyfel Kulesi’nin önündeki büyük vadide, Andora’da dağda, Cenevre’de gölde, Berlin’de koruda, Ouagadougou’da çölde derken sonunda İstanbul’a geliyor.
Ama önce Türk olan eşiyle gezmeye! Instagram hesabından İstanbul’da olduğuna ilişkin bir paylaşım yapınca Beşiktaş Belediyesi’nden Görkem, önce küratör arkadaşı Roxane Ayral’ı, o da Saype’yi buluyor. Gerisi büyük bir organizasyon, çünkü basit gibi görünen iş, aslında 40 bin Avro’luk maliyetli bir proje. İsviçre, Fransa, UPS, Beşiktaş ve İBB sponsor oluyor! Çalışmalar büyük bir titizlikle yürütülürken en büyük korkuları vaktinden önce basına sızması. Bir yanda bütün espri, bu işin olabildiğince çok izlenmesi iken dikkat edilmesi gereken, iş bitip de açıklanmadan önce yayımlanıp heyecanın kaçmaması. Saype’yle 4 gün önce konuşup fotoğraf çektiğim halde, ambargoya uyacağıma dair imza veriyorum! Ve bu yazıyı, Saype, Boğaziçi Üniversitesi’nde basın toplantısı yapıp drone’la çekilmiş fotoğrafları açıkladıktan sonra yayımlıyoruz.
Bu değişik çalışmayı siz de 7 Kasım’dan itibaren Taksim Metrosu’ndaki sergi salonunda, İstiklal Caddesi’ndeki Fransız Kültür Merkezi’nde ve tabii ki medyada görebileceksiniz.
Ya Beykoz’da, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki çimenlere, denizin üzerindeki platforma çizili olanları göremeyecek misiniz? Çimenler uzayana kadar görülecek tabii, yağmur yağsa bile boya çıkmıyor, ama yakından bakıldığında zaten bir şey anlaşılmıyor. Çimenler yaklaşık bir ay içinde uzayınca da görüntü bozuluyor. İşin bütün güzelliği yukarıdan izlenmesi sırasında ortaya çıkıyor. Bunun için de hep drone’la çekim yapılıyor, videoları hazırlanıyor. Saype bu çalışmayı hayli kısa sürede yaptı. Bütün iş organizasyonu, çekimleri 15 günde bitecek şekilde planlandı. Ne kadar uzun o kadar pahalı ve zaten İsviçre’de eşi bekliyor.
Saype’nin 2018’de Cenevre’de SOS Akdeniz için yaptığı devasa freskin videoları, fotoğrafları bütün dünyada 120 milyon kişi tarafından seyredildi. Bu ilgi üzerine İsviçre hükümeti, derneğin çalışmalarına yardımcı oldu. Geçen günlerde ünlü Forbes dergisi tarafından kültür sanat alanında 30 yaşın altındaki en önemli 30 kişinin içindeki en etkili ve kendisinden en çok bahsedilen kişi olarak seçildi. Saype, yaptığı fresklerin kamuyu harekete geçirme etkisini kullanmaya karar verdi. Dünyadaki en büyük insan zincirini oluşturmak için 2019’da el ele tutuşan freskini yapmaya başladı. İstanbul, gerek tarihi gerek coğrafi olarak kültürler ve farklı dünyalar arasında köprü göreviyle bunu en güzel hayata geçirebileceği yerlerden biri olduğu için burada yaptığı çalışmayı çok önemsiyor.
Sevgili Koç burçları, günün pozitif enerjisinin sizi geçmesine izin vermeyin. Tutunabilir ve çoğu kişiden daha fazla yararlanabilirsiniz, bu yüzden kendinizi hayatın akışına bırakın. Sorunları düşünmeyi bırakın ve harekete geçin. Bir tarafla veya diğer tarafla sınırlı olduğunuzu hissetmek yerine, konunun her iki tarafının en iyi yönlerini ele alın.
Sevgili Boğa burçları kendi kurallarınızı oluşturmak isteyebilirsiniz, çünkü önünüzdeki kurallardan gerçekten memnun olmayabilirsiniz. Siz ve çevrenizdeki insanlar için tüm sonuçları değerlendirmeden kurallara dair yeni çıkarımlar yapmamaya özen gösterin. Elbette, bazı şeylerin doğru olmadığını düşünüyorsanız, onları değiştirmek için adımlar atın. Geleneksel kısıtlamalar içinde kalmanız için hiçbir neden yok.
Sevgili Yengeç burçları normal rutininizin dışına çıkmak ve çevrenizde neler olup bittiğini görmek için biraz zaman ayırın. O kadar odaklanmış ve belirli bir hedefe o kadar yönelmiş olabilirsiniz ki, dünyanın geri kalanını hesaba katamayabilirsiniz. Bu dış enerjilerin kendi küçük kompartımanında yaptıkların üzerinde büyük bir etkisi olduğunun farkında bile olmayabilirsiniz.
Sevgili Aslan burçları, başkalarının çemberlerinde kalmak zorunda hissetmemelisiniz. Birinin sizden bir şey yapmanızı istemesi, mecbur kalacağınız anlamına gelmez. Başkalarının eğlenmesi için değil, kendiniz için isteklerinizi gözden geçirin. Özgürlük sizin için etkili bir kelime, bu yüzden bu hakkı hayatınızın her alanında uyguladığınızdan emin olun. Bunu sizin için başka kimsenin yapmayacağını unutmayın.
Sevgili Başak burçları, bilinçsizce hareket ediyor olabilirsiniz. Aniden bir görevin yarısına gelirsiniz ve en baştan başlayarak gerçekten neyi başarmayı umduğunuzu merak edersiniz. Enerjiniz ve onu nasıl kullandığınız konusunda daha bilinçli olun. Değerli kaynaklarınızı uzun vadede gerçekten önemli olmayan şeylere israf ederek kendi ayağınıza sıkmadığınızdan emin olun.
Sevgili Terazi burçları bugün sizi zor durumlardan kurtarmak için şansınıza güvenebilirsiniz. Bu, sonuç hakkında çok fazla endişelenmeden kendinizi öne atabileceğiniz bir gün. Sizin tarafınızda şu anda göremeyebileceğiniz çok fazla pozitif enerji var. Üstlendiğiniz her şeyin uzun vadede sizin için tesadüfen işe yarayacağına güvenin.
Sevgili Akrep burçları, sizi hazırlıksız yakalayan insanları ve durumları savuştururken gardınızı almış olabilirsiniz. Arkasını göremeyeceğiniz kadar büyük duvarlar örerken dikkatli olun. Başkalarının girmesine izin vermeyen bir kale inşa etmenin tehlikesi, dışarı bakmanızı zorlaştırmasıdır. Kendinizi dış dünyadan ayırmamak için bir duvarı daha kısa bırakın.
Arkadaşlarınıza ve aile üyelerinize ne planladığınızı ve nereye gittiğinizi bildirin, ardından onları geziye katılmaya davet edin. Bugünün Venüs-Mars bağlantısı, diğer insanları planlarınıza dahil ederek bazı ciddi liyakat puanları kazanabileceğiniz anlamına gelir.
Sevgili Oğlak burçları, etrafınızdaki eylemlerin bencil amaçlarla beslendiğini hissedebilirsiniz. Neler olup bittiğini gerçekten gören tek kişi siz olabilirsiniz. Kendinizi insanlara tepeden bakan bir dağ gözlemcisi gibi hissediyorsunuz. Durumun politikasını anlıyorsunuz, ancak yüksek bakış açınızdan etkili bir değişiklik uygulamak için kendinizi güçsüz hissediyorsunuz. Verileri şimdi toplayın ve daha sonra harekete geçin.
Bugünün Venüs-Mars bağlantısı, haritanızın en dinamik iki açısını kesiyor, bu nedenle yaratıcı bir çabada başarılı olmak istiyorsanız, şimdi ona en iyi şansı vermenin tam zamanı. İnsanların fikirlerinize ne kadar açık olduklarına şaşırabilirsiniz.
Sevgili Balık burçları, bazı planlarınızı bilinçli olarak bırakmanız gerekebilir. Beklenmeyen unsur size biraz yardımcı olabilir, bu yüzden onu uzak tutmaya çalışmak yerine onunla birlikte hareket edin. Olayların doğal akışı sizi daha özgür bir yere götürmeli. Tamamen mantık gibi zihinsel süreçlere güvenmek yerine hayal gücünüzü kullanın.