İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 26. İstanbul Tiyatro Festivali, 25 Ekim’de başlayacak. Festivalin detaylarının paylaşıldığı basın toplantısı ve ödül töreni Rahmi M. Koç Müzesi’nde düzenlendi.

Törende, 60. sanat yılını ve kendi adını taşıyan tiyatrosunun 50. yılını kutlayan tiyatro oyuncusu, yazarı ve yönetmeni Ali Poyrazoğlu’na Onur Ödülü takdim edildi.

Bu yıl yeni bir küratörlük yapısıyla şekillendirilen festival, yazıp yönettiği 100’den fazla oyun ve kurduğu topluluklarla Türk tiyatrosunun son 40 yılındaki önemli isimlerinden biri olan Işıl Kasapoğlu’nun küratörlüğünde gerçekleştirilecek.

“FESTİVALLER ÜLKEMİZİ TEMSİL EDİYOR” 

Tören öncesi açıklamada bulunan Kasapoğlu, İstanbul Tiyatro Festivali’nin önemli bir gelenek olduğunu işaret ederek, “Festivaller aslında zannettiğimiz gibi kendi içinde kalmıyor, bütün İstanbul’u, oradan yola çıkarak da ülkemizi temsil ediyor. Festivaller bir ülkenin, bir kentin kılcal damarlarıdır. Sadece o ülkenin insanlarını beslemezler, evrenseldir. Dünyanın herhangi bir yerinde gerçekleştirilen bir kültür-sanat festivali tüm dünyayı besler, doyurur. Yurt dışında sanat topluluklarına gittiğinizde İstanbul festivallerinden söz edildiğini görürsünüz. Bu yüzden festivallere desteklerin devam etmesi gerekir.” dedi.

‘ZÜLFÜ LİVANELİ İLK KEZ OYUN YAZDI’

Kasapoğlu, bu yıl festivalde her şeyin yeni baştan olmasını istediklerini belirterek, şunları kaydetti:

“O yüzden farklı alanlardan pek çok sanatçıyla iletişime geçtik ve onların da oyunlara dahil olmasını istedik. Mesela Zülfü Livaneli ilk defa tiyatro için oyun yazdı bu festivalde, ‘Bergen’ filminin yönetmenleri bizimle oyun yönetecek. Fazıl Say, bir oyunun müziklerini besteledi. Ali Poyrazoğlu, Okan Bayülgen, Selçuk Yöntem gibi yıllardır birlikte çalıştığım meslektaşlarım ve arkadaşlarımı davet ettim. Aslında yıllardır kafamda yapmayı istediğim oyunları biraz seçmiş oldum. Hepsi sıfırdan hazırlanan oyunlar.”

Festivallerin mutlaka yeni bir şeyler ortaya koyması gerektiğine değinen Kasapoğlu, yabancı oyunlar seçkisinde önümüzdeki yıllarda çok ünlü olacak yetenekleri seçtiklerini ve festivalde İstanbullu seyirciyle buluşturacaklarını aktardı.

Usta sanatçı bu yıl, daha önce kullanılmamış mekanların da festivalde yer alacağını söyleyerek, “Mesela Ferhan Şensoy’un tiyatrosunu, Galatasaray Lisesi’ni kullanıyoruz. Gemi, metro gibi araçları kullanacağız.” diye konuştu.

FESTİVALDE BİR İLK 

Toplantıda konuşan İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı da “1989 yılından bu yana Türkiye’de tiyatro alanında öncü bir rol üstlenen festivalimiz, ilk kez izleyicilerine küratoryal yaklaşımla ele alınan bir program sunuyor. Festivalin ilk küratörü olan Işıl Kasapoğlu’nun büyük bir titizlikle üzerinde çalıştığı 26. İstanbul Tiyatro Festivali programında çok sayıda yapım ilk kez seyirci karşısına çıkacak. Birçok topluluk, İstanbul’a ilk kez konuk olacak.” ifadelerini kullandı.

Ali Poyrazoğlu ise aldığı ödülün 125. ödülü olduğunu söyleyerek, “Niye yaptığımı kendime hiç sormuyorum çünkü biliyorum ki sanat insanın en iyi, en yakın, hiçbir zaman vazgeçemeyeceği dostudur. Sanat benim dostum. Ayrılmak istemediğim için işimi yapmaya devam ediyorum. Bizi yenilerken, her gün yeniden dünyayı değerlendirmemizi, kendimize farklı bir gözle bakmamızı sağlıyor. Okumak, yazmak, bestelemek, çalmak, oynamak… Bütün sanat dalları bizim en yakın dostlarımız. Onlardan hiç ayrılmak istemediğim için yıllardır bu işi yapıyorum, yapmaya da ömrüm yettiği kadar devam edeceğim.” dedi.

Tiyatrosunun 50. yılında özel bir teşekkürde bulunmak istediğini aktaran usta oyuncu, oyuncular, yazarlar, çizerler, bestekarlar, yer gösterenler, tuvaletçiler ve gişecilerin oyunları seyirciye birlikte taşıdığını vurgulayarak, “Türk tiyatrosu dediğimiz şey, bizim ve seyircinin öz malıdır. Sahip çıkıp bu kadar yıldır bizi taşıdıkları için bu ödül vesilesiyle Türk tiyatro seyircisine, meslektaşlarıma sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Teşekkür ederim efendim.” ifadelerini kullandı.

Poyrazoğlu, Bizet’nin Carmen’ine atıfla yarattığı yepyeni projesi “Habanera Makamı” ile festivale konuk olacak. Anılarından hareketle tiyatro ve operayı buluşturan sanatçıya, Çiğdem Erken Quartet eşlik edecek. Oyun 7 Kasım’da Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleşecek prömiyerin ardından 19 Kasım’da Süreyya Operası’nda tekrar izleyiciyle buluşacak.

Konuşmaların ardından festival sponsorlarına teşekkür plaketleri takdim edildi. İstanbul Tiyatro Festivali Programlama ve Operasyon Yöneticisi Handan Uzal Dündar ile Programlama ve Operasyon Koordinatörü Gizem Aktepe festival programıyla ilgili detayları aktardı.

İNGİLTERE, FRANSA, İTALYA VE YUNANİSTAN’DAN OYUN GELECEK

Festival kapsamında Türkiye’den 15 yeni oyun ilk defa sahnelenecek. Festivale özel tasarlanıp sahnelenecek iki gösterinin yanı sıra Fransa, İngiltere, İspanya, İtalya ve Yunanistan’dan 6 yapım izlenebilecek. 3 yapım ise perdede yansıtılarak festivalde yer alacak.

Moliere’in doğumunun 400. yılı ve bir sinema dehası Pasolini’nin 100. doğum yılı da özel bir gösterimle kutlanacak. Tiyatronun iki ustası Haldun Taner ve Ferhan Şensoy’a da saygı duruşunda bulunacak etkinlikte, pek çok önemli ismin yazdığı, yönettiği, oynadığı 24 tiyatro, performans ve dans gösterisi yer alıyor.

Gösterimler, Alan Kadıköy, Atlas 1948 Sineması, Caddebostan Kültür Merkezi, Cemal Reşit Rey Konser Salonu, ENKA Oditoryumu, Galatasaray Lisesi, İMÇ, İş Kuleleri Salonu, Kanyon, Maximum UNIQ Hall, Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi ve Meydan Sahne, Salon İKSV, Ses Tiyatrosu, Süreyya Operası, Şehir Hatları Vapuru ve Zorlu PSM olmak üzere 18 farklı mekanda izleyiciyle buluşacak.

Festival, yerelden evrensele, geçmişten geleceğe köprüler kuran, farklı disiplinleri buluşturan, klasiklere özgün ve çağdaş yorumlar sunan, genç kuşak sanatçıları teşvik ederken usta isimlere saygı duruşunda bulunan zengin bir programla 26 Kasım’a kadar devam edecek.

Eczacıbaşı Genç Bilet projesi kapsamında, belirli sayıda öğrenci bileti 10 liradan satışa çıkacak.

Festivalle ilgili detaylı bilgiye, festivalin sosyal medya hesapları ile tiyatro.iksv.org adresi üzerinden ulaşılabilecek.