Henüz bir kukla tiyatrosu dahi izlememiştim. Babamın bana okuduğu şiir ve destanların coşkusuna kapılmış, büyüdüğüm zaman kimselere söylemeden kahramanlar diyarına gitmeye karar vermiştim. Belki Yunan tragedyasına olan bağlılığım da, bilincimde kalmış bu eski anıların bir eseridir. Üç yaşındaydım. Kederli bir kadınlar korosunun ortasında olduğumu hatırlıyorum. Kars´ta bir cenaze töreniydi. Kadınlar ağıtlar yakarak birbirlerine sarılıyor, ölen kişiyi çok derin bir biçimde anıyorlardı. Hepimizin aşina olduğu bu töresel kareler, çocukluk yıllarımın en eski anısı olarak zihnimde canlanıyor. Daha belirgin şekilde hatırlamaya çalışıyorum, fakat film hep aynı yerde kopuyor. Beynimdeki en eski veri kaydı bu kadar. Hafızamda yer eden insanlar, gezip gördüğüm yerler ve diğer tüm anılarım; on yıllar içinde birbirleriyle kaynaştı, birbirlerine karıştı ve onları belirgin hatlarla ayırt edebilmek bir daha mümkün olmadı. Acaba o görkemli dağ eteklerinde biçilen sarı otları gerçekten görmüş müydüm? Kadınların süslü at arabaları üstünde söyledikleri türküleri gerçekten duymuş muydum? Yoksa bu anılar bir Cengiz Aytmatov kitabının sayfalarından mı geçiş yapmıştı zihnime? Bugünkü bilimsel araştırmalar sayesinde, hafızamızdaki bilgilerin beynimizde bir bütün olarak depolanmadığını, hafızaya parça parça kaydedildiğini biliyoruz. Gördüğümüz her şey görsel kortekse, duyduklarımız işitsel kortekse, dokunsal anılarımızın verileri ise somatosensoriyel kortekse işleniyor. Bu sebeple, beynin farklı bölümlerinde birbirlerinden mikrokozmik ölçüde uzak mesafelerde kalıyorlar. Beynimiz bu bölümler arasında veri akışı sağlayabilmek için, aralarına nöronlardan oluşan uzun “otoyollar” döşüyor. Her “hatırlama” eyleminden sonra, kullanılmayan veriler silinerek yeni bağlantılar oluşturuluyor ve anılar yeni baştan kaydediliyor. Araştırmacılara göre, bu yeni kayıtların amacı bizi protein moleküllerinden oluşan kimyasal bir fotoğraf albümüyle eğlendirmek değil elbette. Asıl amaç, hafızamızı yeniden düzenlemek ve gelecekte daha verimli olmasını sağlamak. Uzun süreli depolama işlevine sahip olan ve eski yaşamımıza ait sayısız anı içeren otobiyografik hafızamız, eksiklikleri başka malzemelerle tamamlıyor ve anılara yeni anlamlar katıyor. Alman kökenli bir hukuk psikoloğu ve araştırmacı olan Julia Shaw, bu süreci “Aldatıcı Hafıza” adlı yeni kitabında ayrıntılı bir şekilde ele alıyor. Yıllar geçtikçe beyin kıvrımlarımızdan bize göz kırpan ve gerçek sandığımız birçok anı, aslında solup gitmiş başka kayıtlarla karışarak değişmiş oluyor ve bizleri büyük ölçüde yanıltabiliyor.
Martin Scorsese de, (Denis Lehane´nin romanından uyarlanan) 2003 yılı yapımı “Shutter Island” filminde hatırlayamama patolojisinin başka bir boyutunu (Fail kim? Mağdur kim?) çok etkili bir biçimde gözler önüne sermişti. Almanya´da II. Dünya Savaşı vahşetinden kurtulan insanların anılarını her zaman büyük bir merakla dinlemişimdir. Anlatılanlar; evrim merdivenlerinden tepetaklak yuvarlanan bir toplumun parçası olan insanın, ne tür patolojik boyutlara sürüklenebileceğinin en belirgin tarihsel yansıması. Bu çok acı anılarda dahi beni düşündüren; on yıllar sonra solan, kaybolan veya başka bir anıya sarılıp sürüklenerek can bulmaya çalışan hafızalardaki kişisel anılar. Yurdumuz da tarih boyunca her yönüyle hareketli olan bir coğrafyada yer alıyor. Çeşitli kültürlerin yoğrulmasıyla beslenmiş, zaman zaman kara gölgeler oluşturan ayrışımlara ve sürgünlere sahne olmuş topraklar üzerinde yaşıyoruz. Ortak hafızalarımız zaman zaman kendi içinde de çatışıyor. Acaba hatır kültürü bu kadar gelişmiş olan bir coğrafyada, hatırlama kültürüne de aynı derecede duyarlı olabiliyor muyuz? Yaşadığımız her olayı tüm gerçekliğiyle hatırlayabiliyormuyuz? Toplumumuzun, bizi aile birimlerine kadar üzebilecek sonuçları irdelemeye ne kadar tahammülü var? Suç ve ayıp sayılan olguları manipüle etmeden, onları gün ışığına çıkarmaya çalışanlara izin veriyormuyuz; yoksa yalnız gönlümüzden geçen, lehimize olan veya hayal ettiğimiz verilere mi sığınıyoruz? Güncel bilgi akışlarını iyi yönetebiliyor, koruyabiliyor ve işlenebilmeleri için gerekli duyarlılığı gösteriyormuyuz; yoksa daha çok umursamamaktan yana mıyız? Biriktirdiğimiz kişisel ve toplumsal anılarımızı, çekinmeden sanat alanlarımıza taşıyabiliyor muyuz? Toplumsal anılarımızı, tiyatrolarımızdaki sanatsal paylaşımlarla tartışmaya açabiliyormuyuz? Hafızalarımız bizi bu denli yanıltabiliyorsa, yaşadığımız gün en taze anıları ürettiğimiz gün değil midir? Yoksa belli konulara dokunmamak için, hafızamızdaki belli verileri kendimiz mi siliyoruz? Güncel olmayan tiyatro oyunlarında, sahnede renkli pelüş takımlar içinde tur atmaya zorladığımız oyuncularımız, gece evlerine giderken mesleklerinden ne kadar haz almış oluyorlar? Ülkemizde yaşadığımız tüm sorun ve acılar, aynı zamanda her sanat kolu için eşsiz birer malzeme ve besin kaynağı oluşturuyor.
Ekonomik, politik ve sağlık konusundaki kaygılara tanıklık ettiğimiz bu günler de, çok yakın zamanda ortak hafızalarımızda sadece bir anı olarak kalacak. Gerçek anlamda şahitlik edebileceğimiz tek an, yaşadığımız andan ibaret. Nazi zulmünün tanığı olan Yahudi yazar Mascha Kaléko´nun “yok bu zamandan başka vaktimiz” sözü her daim geçerliğini koruyor. Yakın tarihimize dair anımsamalarımızın bizi ne kadar kolay yanılttığını, kandırdığını ve tartışmalara yol açtığını gözlemleyince; çok daha gerilerde kalmış olayların ve destanların gerçeklikleri üzerine de düşünmeye başlıyor insan. Yaşadıkları döneme şahit olabilmeye çalışan sanatçı dostlarımız; düşüncelerini esirgemeyen komşularımız, yazarlarımız, gazetecilerimiz evlerinden alınıyorlar ve cadı kazanının altı yanmaya devam ediyor. Her şey gözümüzün önünde öylece olup bitiyor. Bu anıları hangi hafızalar koruma altına alacak? Gün gelecek, tüm kayıtlar yine birbirine karışacak. Önümdeki kum saati boşalıyor ve ben tekrar tekrar çeviriyorum. Akan taneciklerin hangi zamanı ölçtüğünü düşünüyorum. Ne yapmamiz gerektiğini düşünüyorum. Sahnelerimizin gündem dışı kalmaması için; bizim zamanımızı anlatan, bizi bize hatırlatan hangi oyunları seçmemiz gerek? Nazım Hikmet´in “Benerci Kendini Niçin Öldürdü” şiirinin dizeleri geliyor yine aklıma: “…Yıldızlar uzakmışToprak ufakmışUmurumda değilAldırmıyorum…Bilmiş olun ki benim içinDaha hayret verici, daha kudretli,Daha esrarlı ve kocamandırYolu üstünde durulanZincire vurulan İNSAN…”Bu Korona günlerinde, yine Almanya´daki yazı masamdayım. Yine Türkiye´yi çok özlüyorum. Okuduklarımı ve gördüklerimi anlamaya çalışırken, yine çocukluk korkularıma kapılıyorum ve ağlayan kadınlar korosunun içinde buluyorum kendimi. Önümde yığınlar yürüyor. Kaf Dağı’na çıkmaya çalışan kahramanlar… Düşünüyorum… Saklı kayıtların bir bir firar ettiği hafızam mı beni yanıltan, yoksa parçalanmış anılar mı can vererek çırpınan? Telat Yurtsever
Merhaba! Bugün, Koç burcundaki insanlar için ilişkilerinde daha anlayışlı ve sabırlı olmaları gerekebilir. Enerjileri yüksek olacak ve hareketli bir gün geçirebilirler. Özellikle iş hayatında hızlı kararlar almaları gerekebilir. Ancak, duygusal anlamda da dengeli ve nazik olmaya özen göstermeleri faydalı olacaktır. Bugün, kendilerine zaman ayırmaları ve içsel dengeyi korumaları da önemli olacaktır. Umarım bu bilgiler işinize yarar. Her şey gönlünüzce olsun!
Merhaba! Bugün, Boğa burcu için sevdiklerinizle zaman geçirmek ve ilişkilerinizi güçlendirmek için harika bir gün olabilir. Duygusal olarak tatmin olacağınız etkileşimler yaşayabilirsiniz. İş hayatınızda sabırlı ve kararlı bir tutum sergilemek başarıyı getirebilir. Bugün, kendinize zaman ayırarak dinlenmeyi ve stresi azaltmayı unutmayın. Enerjinizi doğru yönlendirdiğiniz takdirde güzel gelişmeler yaşayabilirsiniz. Umarım keyifli bir gün geçirirsiniz!
Merhaba! Bugün, duygusal açıdan hassas olabilirsiniz ve küçük detaylar sizi fazla etkileyebilir. Kendinizi ifade etmekte zorlanabilir, duygularınızı paylaşmaktan kaçınabilirsiniz. Ancak önemli olan sakin kalmak ve içsel dengeyi sağlamak olacaktır. İletişimde açık olmaya gayret edin ve duygularınızı paylaşmaktan çekinmeyin. Keyifli bir gün geçirmenizi dilerim.
Bugün iş hayatınızda önemli gelişmeler yaşayabilirsiniz. Projelerinizde ilerleme kaydedebilir, yeteneklerinizi konuşturabilirsiniz. Maddi konularda dikkatli olmanızda fayda var, harcamalarınıza özen göstermelisiniz. Aşk hayatınızda ise romantik ve duygusal bir gün geçirebilirsiniz. Partnerinizle derin ve anlamlı sohbetler içinde olabilirsiniz. Enerjinizi pozitif ve yapıcı yönde kullanarak keyifli bir gün geçirebilirsiniz.
Bugün, detaycı ve titiz doğanızla ön plana çıkabilirsiniz. Mantıklı ve pratik kararlar almak için içgüdülerinize güvenebilirsiniz. Aynı zamanda, detaylara fazla takılmadan büyük resmi de göz önünde bulundurmanız faydalı olabilir. İletişim konularında açık olmaya özen göstermelisiniz. Sevdiklerinizle yaşadığınız iletişim sorunlarını çözmek için sabırlı ve anlayışlı olmalısınız. Enerjinizi doğru yönlendirerek verimli bir gün geçirebilirsiniz.
Bugün ilişkilerinizde daha dengeli ve sağlam adımlar atabilirsiniz. Kararlarınızı daha objektif bir şekilde almak ve partnerinizle iletişiminizi güçlendirmek için uygun bir gün olabilir. Duygusal konularda denge sağlamak önemli olacak. Kendinize zaman ayırarak içsel dengeyi bulmaya çalışın. Keyifli bir gün geçirmeniz dileğiyle!
Bugün duygusal olarak oldukça derin ve yoğun hisler içinde olabilirsin. İçsel düşüncelerin seni daha da derinleştirebilir ve kendine odaklanmana neden olabilir. Ancak dikkat et, olumsuz düşüncelere kapılmamaya çalış ve pozitif enerjini korumaya özen göster. Ayrıca, bugün iletişimde dikkatli olman gerekebilir, doğru ifadeleri bulmak ve anlaşılmak önem taşıyabilir. Özel hayatında ise romantik ve duygusal anlar sizi bekliyor olabilir. Keyifli bir gün geçirmen dileğiyle!
Arkadaşlarınıza ve aile üyelerinize ne planladığınızı ve nereye gittiğinizi bildirin, ardından onları geziye katılmaya davet edin. Bugünün Venüs-Mars bağlantısı, diğer insanları planlarınıza dahil ederek bazı ciddi liyakat puanları kazanabileceğiniz anlamına gelir.
Merhaba! Bugün, Oğlak burcundaki insanlar için finansal konularda dikkatli olmanız gereken bir gün olabilir. Sabırlı ve disiplinli bir şekilde hareket etmelisiniz. İş hayatında ise hedeflerinize odaklanmak ve planlarınızı uygulamak için iyi bir gün olabilir. Kişisel ilişkilerinizde ise iletişim konusuna dikkat etmeniz gerekebilir. Sevdiklerinizle anlayışlı ve sabırlı bir iletişim içinde olmaya çalışın. İyi bir gün geçirmeniz dileğiyle!
Bugünün Venüs-Mars bağlantısı, haritanızın en dinamik iki açısını kesiyor, bu nedenle yaratıcı bir çabada başarılı olmak istiyorsanız, şimdi ona en iyi şansı vermenin tam zamanı. İnsanların fikirlerinize ne kadar açık olduklarına şaşırabilirsiniz.
Bugün duygusal olarak daha hassas olabilirsiniz. İnsanlarla iletişimdeki inceliğiniz sayesinde yanınızdakilere destek olabilir, onları rahatlatabilirsiniz. Ancak, kendi duygusal ihtiyaçlarınızı da göz ardı etmemelisiniz. İçsel dengeye odaklanmak ve kendinize zaman ayırmak için fırsatlar yaratın. Enerjinizi doğru yönlendirmek, hobilerinize zaman ayırmak veya rahatlama teknikleri kullanmak size iyi gelecektir. Kendinizi yeniden motive etmek için yapıcı düşüncelere odaklanın ve geleceğe umutla bakın.