Bir üniversite öğrencisi, <“Tembellik, bir insanın içindeki derin öfkenin bir ifadesidir,” sözü size mi ait? Mesela ne gibi bir öfke olabilir?> Cevabım: Yaşamında kendisi olarak var olmasına izin verilmeyenlerin öfkesi.
Örnekler çok: “Vakti zamanında ortaokuldan sonra lise sınavına girip Gökçe Ada’daki hemşirelik lisesini ilk 10 ile kazanmış bir kızdım. Maalesef ki, “asla hemşire olamazsın”, “asla yatılı okuyamazsın” dayatmalarıyla anne ve babamla karşı karşıya gelmiş ve beni zorla ticaret lisesine yazdırmaya kalkmışlardı. Ve ben de istemeye istemeye, zorla, ağlaya ağlaya ticaret lisesinde devamsızlık yapa yapa, yarı dönemde illallah ettirdim öğretmenlerime ve okuldan kendimi attırdım.”
Bir başka örnek: Anne oğluyla ilgili yazıyor; “yıllar önce derece ile sınavı kazanınca istemediği halde benim ve öğretmenlerinin zoru ile fen lisesini yazdı, nitekim kazandı ama o kendini okula hiç ait hissetmedi; dokuzuncu sınıftan itibaren şikayetler devamsızlıklar okuldan gelen olumsuz eleştiriler hiç bitmedi. Sonunda özel bir okula kaydını aldırmak zorunda kaldık ama orda da hiç mutlu olmadı; bu da onun bu sene üçüncü yılına kalmasına sebeb oldu. Her defasında beni suçladı fen lisesine gönderdiğim için.”
Evet, çoğumuzun içinde derin bir öfke var. Çocukların ne hissettiğini ve ne düşündüğünü önemsemeden onların geleceğini kendi düşüncelerine göre biçimlendirmeyi önemseyen anne babaların, öğretmenlerin, “büyüklerin” olduğu her toplumda yaşamında kendisi olarak var olmasına izin verilmeyen çocuklarımız çoğunlukta. Ve çocuklarımız, gençlerimiz, insanlarımız öfkeli. Açıklamam budur. Selamlar.