(türk hava kurumuna atanan kayyumun yangın varken düğünde olması, bakın ne anımsattı)
DÜNYADA BİTEK BENİM BAŞIMA GELEBİLEN OLAYLAR SERİSİ..
evrak no: 463
sıra no : 48
tarih : 28/03/2012
adıma gönderilmiş sarı bi zarfla başladım güne.. sn gürsel ekmekçi.. adresim.. şehrim..
sol üst köşesinde ‘’vakıflar genel müdürlüğü’’ yazıyordu.. tööbe estafurullah.. nooldu ula yine, ne geliyo başıma sabah sabah.. şu yaşıma değin, hiç alakam olmayan yegane kurumudur vakıflar, devletin..
insan dehşet dolu bi merak ile seviniyo da bi yandan.. herhalde bi vakıf bana maaş bağlıyo, hatta evlat edindi falan, ne biliyim..
kocaman bi zarf, 4 sayfa yazı.. besbelli ki, çok mühüm bi adamım..
yok yok, direkt benim diğil, babamın dedesi asıl.. yaani, dedemin babası.. nasıl oluyo lan, aklım şeyetti birden..
biz kısaca, ‘’padişah 1. apo’’ diyelim hadi.. (adamcaaza da ayıp oldu sanki)..
bi cami yaptırmış vaktiyle, hayrat niyetine.. sahilde, denize sıfır denen kavramın ansiklopedilik örneği adeta..
var idi bu cami ben bildim bileli, taa ki yakın bi zaman önce, otoban geçip de yıkılana değin..
kainatın en güzel sahilinin içine edilirken, dedemin camisi de yok olup gitti kısacası..
****
devlet, bi mülkü istimlak edince nolur, parasını öder paşalar gibi..
bizde öyle olmadı.. devletimiz, orayı ‘’vakıf malı’’ ilan etti.. güya dedem gendi adına vagıf gurmuş’muş.. yaani babamın dedesi.. yok yok, dedemin babası.. yaani padişah 1. gürsel..
ula yok öyle bişi.. uğraşıldı, didinildi, dünya üzerinde böyle bi vakıf asla olmadığı ispatlandı mahkemelerde..
ben bi de o mahkemeye kayyum atandım, iyi mi.. sülalenin en akıllısı olarak, devlet beni seçti!!! gerçi, duruşmalara gidip geliyom, ama ne olup bittiğine dair hiçbi fikrim yoğidi..
****
bu denli net bi gerçek ortaya çıkarıldığı halde, mahkemeler her defasında bizi haksız görüyordu..
bense bitek “evet” demiştim hakimin bi sorusuna.. tek kelime idi rolüm..
böyle bi vakıf var mı; yok.. peki neden haksızmışız; bilmem gaç sene önce, o sahilin muhtarlık tükkanında bu karar; ”burası vaguf’tur” deyu ilanen duyurulmuş, biz itiraz etmemişiz..
sçarım öyle ganuna mı demeli hakim huzurunda?
****
hukuk okumaya gerek var mıdır..
şu şekil bi senaryo yazalım.. diyelim, tek varis benmişim.. merih’te okumaya gitmiş’mişim.. yok hadi amerika’ya falan gitmiş olayım.. 50 sene sonra şehre dönmüşüm, hiçbişeyden habersizce.. bu olayı tesadüfen, belediye bando şefinden öğrenmişim..
neymiş.. dedemin hayratına vagıf el koymuş.. niye.. askıdaki ilanı görmemişim.. nasıl göreyim, niye göreyim.. siz beni bulmaya çabaladınız mı..
size ne lan dedemin malından deyu ortalığı ayağa kaldırırdım herhal.. hugugen böyle bi işleyiş olabilir, ama hangi ganun benim duygularımdan yücedir..
verirsiniz istimlak paramı.. ister yeniden cami yapar dedemi mutlu ederim mezarında.. ister okul yaptırır babamı gülümsetirim cennette.. ister kerhane açar gendimi gudurturum şol dünyada, kime ne.. o benim bileceğim iş, emdiğim sütüme galmış..
devlet, hiçbişi yapmama kararı alarak paramıza el koydu..
****
beni bilir herkes, hayatta hiçbi işin parasında pulunda olamam.. zaten çok hisseli bi yer idi, benim payıma kuş kadar bişi kalıyordu..
4 sayfalık resmi yazının sonu, bi mahkeme kararının bana duyurulmasıyla bitiyordu..
38 milyar cezaya çarptırılmışım.. davayı kaybettiğimiz için, karşı tarafa, yaani vakıflar’a, yaani devlete ödeme yapacakmışım.. vekalet ücreti, bilmemne ücreti falan..
ula bana ne.. tesadüfen oradan geçiyordum, baktım kayyum olmuşum, niye ben ödüyom..
aile temsilcisi sıfatıyla bana gönderildiğine kanaat getirip yazıyı derhal çöpe attım öğlen vakti..